Vali Ahmet Ümit’in ve Eşi Şengül Ümit’in ev sahipliğinde
öksüz ve yetim çocuklarımızın onuruna verilen iftar programına İl Emniyet
Müdürü Sadettin Aksoy ile Eşi Özlem Aksoy, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl
Müdür V. Cemal Keskin, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı İl Müdür V. Seçkin
Özgen, İl Müftüsü Ali Rıza Tahiroğlu, Kızılay Şube Başkanı Muhsin Kınacı, öksüz
ve yetim çocuklarımız ile aileleri katıldı.
Kuran-ı Kerim Tilaveti ile başlayan programda iftarın
açılmasının ardından İl Müftüsü Ali Rıza Tahiroğlu tarafından sofra duası
yapıldı.
Programda konuşan Bolu Valisi Ahmet Ümit; “Bugün
farkındalık içeren çok anlamlı bir iftar programında; bulunduğu her yere huzur,
bereket ve mutluluk götüren kıymetli evlatlarımız ve aileleri ile birlikte,
eşim hanımefendi ile birlikte bu çocuklarımızın vekaleten de olsa babası ve
annesi olarak aynı sofrada buluşmaktan onur ve gurur duyuyoruz.
Özellikle bu yavrularımızın bizim için ne kadar kıymetli
olduğunu vurgulamak istiyorum. Sevgili çocuklar, siz bizim evlatlarımızsınız.
Bugün sizlere; aynen sizlerin çekmiş olduğu sıkıntıları
çekmiş, sizlerin geçmiş olduğu dönemlerden geçmiş ve yaşadığınız hissiyatları
fazlasıyla yaşamış, tüm insanlığın kurtuluşu için çalışmasına rağmen türlü
türlü işkencelere ve haksızlıklara maruz bırakılmış ama bütün bunlara rağmen
hak bildiği yoldan asla dönmemiş, insanlığın daima huzuru için mücadele etmiş
ve bu amaçla kurallar koymuş, büyük bir sevgi ve merhamet sultanından, tüm
mahlukâtın yaratılış sebebi sevgili peygamberimiz Hz Muhammed SAV den
bahsedeceğim.
Bundan 1451 sene önce 571 yılında Mekke’de bir bebek
doğdu. Bu yavrucuk doğmadan 6 ay önce babacığını, 6 yaşındayken de anneciğini
kaybetti. Bu kutlu bebeğin ismi Hz Muhammed (S.A.V.) idi.
Hz Muhammed (S.A.V.) Elbette babacığını doğmadan önce,
anneciğini de çok küçük yaşta kaybetmesinin üzüntüsünü hep yaşadı. Üstelik kısa
süre sonra dedesini de kaybetti. Daha sonra amcasının himayesine girdi.
Kendisini himaye eden yakınları yaşamları süresince O’na büyük ihtimam gösteriyorlardı. Bir
yandan da O’nun gittiği her tarafta bereket, huzur ve mutluluk yaşanıyordu.
Aynen sizlerde olduğu gibi…
“İNSANLARI VE TÜM
CANLILARI HİÇ İNCİTMEMEK İÇİN ÖZEL İHTİMAM GÖSTERİRDİ”
Peygamberimiz (S.A.V.), en çok ihtiyacı olduğu dönemlerde
dedesini, sonra eşini ve amcasını da kaybederek zorluktan zorluğa girmiş bir
yetimdi. Ancak O (S.A.V.) çok özellikli idi. Örneğin; hayatında hep doğru
söyledi. Daima dosdoğru oldu. Hayatında her şartta sevgiyle ve merhametle
yaşadı. Kuşu, kurdu, insanları ve tüm canlıları hiç incitmemek için özel ihtimam
gösterirdi. Davasından da hiç vazgeçmedi. O yaratılan her şeyi yaratandan ötürü
çok seviyor idi. Büyüklerini sayan, küçüklerini seven, her canlının huzurunu
amaçlayan ve buna karşılık herkes tarafından güvenilen bir merhamet abidesiydi.
Onun için ismi de Muhammed-ül Emin (S.A.V.) olmuştu.
Sizin pozisyonunuzda olan evlatlarımıza en çok O ve O’nun
getirmiş olduğu yüce kitabımız Kuran-ı Kerim sahip çıktı ve önceledi.
Örneğin; “Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin
başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır”.
Yetimin hakkını yemeyin, öksüzü ezmeyin, … anlayışını bizlere miras olarak
bıraktı.
“En güzel ev, içinde öksüz veya yetim olan evdir
demişti.” Tüm bu kâinatın yüzü suyu hürmetine yaratıldığı yetim ve öksüz Peygamberimiz
(S.A.V.), bütün mahlûkatın, bütün insanlığın kurtulması için bir çare, bir
çıkış yolu, sevginin, muhabbetin, aşkın özü, esası ve temeli idi ve öyle oldu.
“YETİM VE
ÖKSÜZLERİMİZİN ANNESİ, BABASI VE HAMİSİYİZ”
İşte bizler, böylesine sizlere, bizlere, hepimize
sevdalı, güzel, ama yetim ve öksüz bir Peygamberin (S.A.V.) ümmeti ve yetimi
koruyup, gözetmeyi emreden bir inancın mensuplarıyız. Tarih boyunca mağdurun ve
mazlumun yanında yer almış bir milletin evlatları olarak Bizde tüm yetim ve
öksüzlerimizin annesi, babası ve hamisiyiz. Kısacası; bizler de kimsesizlerin
kimiyiz.
Öksüz ve yetim çocuklarımızı korumak, kollamak, onların
beslenme, giyinme, barınma vb. ihtiyaçlarını karşılamak, devletine, milletine
ve tüm insanlığa hayırlı bireyler olarak yetişmeleri için sevgi dolu ortamlar
hazırlamak, eğitimleriyle ilgilenmek asli görevimizdir.
“SEVGİ, ŞEFKAT VE
MERHAMET KAHRAMANI OLABİLİRSİNİZ”
İnşallah bütün çocuklarımız da Peygamberimizi (S.A.V.)
öğrenerek, O’nun sevgisini ve merhamet anlayışını yaşayarak ve yaşatarak, ilim
tahsil ederek, çok kitap okuyarak, aynı peygamber efendimiz gibi devletine,
milletine, insanlığa ve ailesine iyi hayırlı ve faydalı işler yaparak büyük
hizmetler edeceklerdir. Yani sizlerde birer sevgi, şefkat ve merhamet kahramanı
olabilirsiniz.
Bu vesile ile düzenlediğimiz iftarda masalarımızı
süsleyen ve sadece ekmeğimizi değil yüreğimizi ve sevincimizi paylaştığımız
çocuklarımız başta olmak üzere; tüm çocuklarımıza huzurlu ve sağlıklı ömürler
ve başarılar diliyor, hepinizi hürmetle ve muhabbetle selamlıyor,
alınlarınızdan öpüyorum” dedi.
HACİVAT VE KARAGÖZ
ORTA OYUNU BEĞENİYLE İZLENDİ
Hacivat ve Karagöz orta oyunu gösterimi ile pamuk şekeri
ve Osmanlı macunu dağıtılan programda çocuklar doyasıya eğlendiler.
ÇOCUKLARA
HEDİYELER VERİLDİ
Samimi ve duygu dolu anların yaşandığı iftar programında
öksüz ve yetim çocuklarla yakından ilgilenen ve aileleriyle sohbet eden Bolu
Valisi Ahmet Ümit ve Eşi Şengül Ümit hanımefendi çocuklara çeşitli hediyeler
verdiler.
Bolu Valisi Ahmet Ümit’in ve Eşi Şengül Ümit
Hanımefendinin misafirlerini uğurlamasıyla program sona erdi.