Yaz tatili sona eriyor, okular açılıyor. Hatta
alıştırma dönemi için minik öğrenciler şimdiden okullu oldu. Tatilin bitmesi,
okulların açılmasıyla beraber çocukların beslenme alışkanlıklarının düzene
girmesi, gelişimleri, öğrenme sürecine etkisi nedeniyle çok büyük önem taşıyor.
Bu anlamda Özel Fatma Hatun Hastanesi Beslenme
Diyet Uzmanı Diyetisyen Eda Evren, ailelere çocuklarının beslenmesi konusunda
uyarılarda bulundu.
Okul başarısını artıran beslenme ilkelerini de
sıralayan Diyetisyen Eda Evren şu bilgileri aktardı,
“Okul çağında yavaş ancak sürekli olan büyüme ve
gelişme ergenlik döneminde devam eder. En hızlı büyüme kızlarda 10-12,
erkeklerde ise 11-14 yaşında başlar. Bu süreçte önemli miktarda enerji ve yeni
dokuların yapımı için daha fazla miktarda protein, mineral ve vitamin
gerektirir. Enerji ve besin öğelerinin yeterli ve dengeli karşılanabilmesi bu
yaş grubu çocukların tüketmeleri gereken besinlerin iyi kalite ve yeterli
miktarlarda olması önem taşır.
Küreselleşen dünya ile birlikte dünyanın birçok
ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de çocukların içinde bulundukları sağlıklı
ortamın büyük ölçüde bozulmasına buna bağlı çeşitli sağlık sorunlarının
zayıflık, şişmanlık, anemi, vitamin yetersizlikleri, iyot yetersizliği, diş
çürükleri gibi problemlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
“Sağlıklı
Yaşamın Temelleri Küçük Yaşlarda Atılır”
Çocuklar için beslenme
önerileri;
Günün en önemli öğünü kahvaltıdır. Yeterli ve
dengeli bir şekilde hazırlanan kahvaltı çocukların okul başarısını etkiler.
Düzenli kahvaltı alışkanlığı çocukların kilo kontrollerini ve aynı zamanda
konsantrasyon ve zihin gelişimlerini olumlu etkiler. Kahvaltı mutlaka evden
çıkmadan yapılmalıdır.
Günlük olarak 3 ana öğün 2-3 ara öğün şeklinde
beslenilmelidir. Kahvaltı kadar öğle ve akşam yemeklerinin sağlıklı ve dengeli
olması da önemlidir. Hazır gıdalar ve fast-food yerine daha çok evde pişirilen
yemeklerden tüketilmelidir. Ara öğünler mutlaka olmalıdır. Öğle ve akşam yemeği
arasında yapılacak olan ara öğün bir sonraki öğüne aç gidilmesini önler.
Su olmazsa olmazlardan. Vücudumuzun %60-70’ini
oluşturan su aynı zamanda besinlerin sindirimi, ter, idrar vs. ile atılan
sıvının yerine konulması açısından önemlidir. Bu dönemde ki çocukların ortalama
1,5-2 litre su tüketmesi gerekir.
Fiziksel aktivite obeziteyi engeller. Genelde
telefon, bilgisayar karşısında vakit kaybeden çocuklarda obezite görülme riski
fazladır. Bu nedenle sevdiği bir spor veya oyun oynayarak hem kas ve kemik
gelişimini sağlarken aynı zamanda sosyal ve ruhsal olarak da çocuğun
gelişmesini sağlar.
Şeker tüketimi sınırlandırılmalı. Paketlenmiş
ürünler ve eklenti şeker, tuz içeren besinler ve çok yağlı gıdalar vücutta kilo
artışına neden olurken aynı zamanda vitamin-mineral eksikliği, anemi ve diş
çürüklerine neden olmaktadır. Bundan dolayı gün içerisinde ki tüketim miktarı
belirli oranda olmalıdır.
Haftanın 2 günü balık tüketilmeli. Daha çok
küçük balıklar tercih edilmeli, pişirirken kızartma tercih edilmemelidir. Daha
çok haşlama ve ızgara yapılmalıdır. Balık içeriğinde ki omega-3 ve folik asit
sayesinde çocuğun beyin gelişimini sağlarken aynı zamanda zihinsel işlevlerini
de arttırır.
Tüm öğrencilerimize şimdiden başarılı bir eğitim
öğretim dönemi diliyorum. Unutmayalım sağlıkla beslenen sağlıkla yol alır.”