31 Martta yapılacak yerel seçimlere 11 gün kala çalışmalarını tüm hızıyla sürdüren Cumhur İttifakı AK Parti Bolu Belediye Başkan Adayı Fatih Metin, yaptığı yazılı açıklama ile Bolu halkına sandığa gitme çağrısında bulundu. Metin seçimlerin önemine değinerek, Bolulu seçmenlerden ‘vatan nöbeti’ anlayışı ile sandığa gitmelerini istediği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİ ZAYIFLATMAYI HEDEFLİYORLAR”
“Önümüzdeki 4,5 yıl hükumet seçiminin olmayacağını, Türkiye’nin bu süreçte ekonomide ve diğer alanlarda, siyasi istikrarla birlikte, yeni bir kalkınma hamlesi içerisine gireceğini bilen dış güçler ve onu maşası terör örgütleri, son bir hamle ile 31 Mart’ta Cumhurbaşkanlığı Sistemini zayıflatacak bir sonuç almayı hedeflemektedirler. Bunu sağlamak için gerek sosyal medyadan gerekse içerideki uzantıları FETÖ, PKK, DHKP-C, DEAŞ vasıtasıyla azgın bir tavırla saldırdığını, seçime giren siyasilerden daha fazla seçime asıldığını ilk bakışta görmek mümkündür.
“TERÖR ÖRGÜTLERİNİ SEVİNDİRMEMEK İÇİN SANDIĞA KOŞMALIYIZ”
Bu seçimden başarı ile çıkacak bir Cumhur İttifakı, terörle mücadelede nihai zafere ulaşacağı için, Türkiye topraklarında artık bir operasyon yapma imkanını, bu şer örgütlere ve onun sahiplerine tanımayacaktır. Bunu gören Siyonist ve emperyalist işbirlikçiler, son bir defa daha devletimizin bekasına saldırmak için azami gayret içerisindedirler. İşte bu yüzden, sonradan pişman olmamak için, terör örgütleri FETÖ’yü, PKK’yı, DEAŞ’ı, DHKP-C’yi ve onların dışarıdaki sahiplerini sevindirmemek için 31 Mart’ta, her şeyi, her işimizi bırakıp sandığa koşmalıyız.
“SEÇİMLER YALNIZCA ÇÖPÜ KİMİN TOPLAYACAĞI BİR SEÇİM DEĞİLDİR”
Bu şer yapılar, milletimizi kandırmak ve aldatmak için sosyal medyadan “alt tarafı çöpü kimin toplayacağı seçimini yapıyoruz” diye propaganda yapmaktadırlar. Bu yalnızca bir yerel seçim, yalnızca çöpü kimin toplayacağı seçimi olsaydı, Avrupa Birliği, ABD ve diğer dış örgütlerden binlerce gözlemci Türkiye’ye gelir miydi? Bu yalnızca yerel seçim olsaydı, Avrupa Birliğinde ve ABD’de, kendi yerel seçimlerini bile doğru dürüst takip etmeyen Batı basını, topla tüfekle takip edip, en önemli haber grubuna Türkiye’nin Yerel Seçimlerini alır mıydı? Bu yalnızca yerel seçim olsaydı, daha 8 ay önce 24 Haziran seçimlerinde yerle yeksan olan PKK-FETÖ iş birliği, yine şer kardeşliğine bürünüp, dört bir koldan saldırıya geçerler miydi?
“İSTİKRARSIZLIK SÖYLEMLERİ İLE HÜKÜMETİ ERKEN SEÇİME ZORLAMAK, ARDINDAN KAOS ÇIKARMAK İSTENİLİYOR”
31 Mart Mahalli idareler seçimleri ile önce Cumhur İttifakı’nı zayıflatmak, akabinde ise siyasi istikrarsızlık söylemleri ile hükumeti erken seçime zorlamak, olmadı sokak hareketleri ile ülkede kaos çıkarmak amaçlanmaktadır. Ancak Aziz milletimiz bu oyunlara karşı hazırlıklı ve bilinçlidir.
İnanıyorum ki aziz milletimiz, 16 Nisan Referandumunda, 24 Haziran seçimlerinde nasıl bu şer cephesine ders verdiyse, yine çocuklarının geleceğine ve vatanın bekasına sahip çıkarak, daha da ağır bir ders verecektir. İster bir partinin gönüllüsü ol, ister siyaset benim alanım değil de, ister siyasetçilere dargınım de, ister küstürülmüş ol, ister üzülmüş ol. Ama ne olursan ol bir ‘vatan nöbeti’ anlayışı ile sandığa gel!”