Haber: Aslı Akış
Menopoz
kavramının kelime anlamı olarak son adet görmek, tıbbi tanım olarak bir sene
içerisinde hiç adet görmemek olduğunu söyleyen Bolu İzzet Baysal Kadın Doğum ve
Çocuk Hastalıkları Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzman Doktoru Yıldırım
Durak, menopoz döneminin önemini ve bu dönemi sağlıklı, kaliteli geçirmenin
yollarını anlattı.
“MENAPOZ DOĞAL BİR YAŞAM DÖNEMİ VE SÜREÇTİR”
Menapoz’un
tanımını yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzman Doktoru Yıldırım Durak; “Menopoz,
kelime anlamı olarak, bir kadında adet görme halinin son bulmasıdır, tıbben 12
ay yani bir yıl boyunca adet görülmemesi menopoz olarak adlandırılır. Menopoz,
bir kadının hayatında tıpkı çocukluk, ergenlik bulgularının başlaması, ilk kez
adet görmek ve doğurganlık çağı gibi doğal bir yaşam dönemi ve süreçtir.
Menopozla birlikte adet görmenin yanı sıra gebe kalma potansiyeli de son
bulacaktır.
Annesinin
kamındaki yaklaşık dört aylık bir kız ceninde her iki yumurtalıkta 6-7 milyon
civarında yumurta hücresi bulunmaktadır. Doğumda bu sayı 1-2 milyon
civarındayken, ilk adetin görüldüğü yaştaysa yaklaşık 300 bindir. Bu toplam
yumurta hücresi sayısına ”yumurtalık rezen i” denir. Yumurtalık rezervi
30’lu yaşların sonlarında belirgin bir biçimde azalmaya başlar ve tabir
yerindeyse, yumurtalıklar fakirleşmeye yani daha az hormon salgılamaya
başlarlar. 40‘lı yaşlarla birlikte adet düzensizliklerinin başlaması ve bu adet
düzensizliğinin bir yıl boyunca devam ediyor olması, ileride gelişebilecek bir
menopoz durumu açısından haberci olabilir. Menopoz genellikle 45 yaşından önce
beklenmez, bu yaştan önce adet görmenin kalıcı bir şekilde son bulmasına erken
menopoz denir. Ülkemizde, ortalama bir değer olarak, son kez adet görülen yaş 51’dir.
Menopoza girilen yaşı, genetik, aileden gelen kalıtsal faktörlerin yanı sıra,
bazı sistemik hastalıklar, kanser tedavisi görmüş olmak ve rahim ile
yumurtalıkların cerrahi olarak çıkartılması etkileyebilir” ifadelerini
kullandı.
“HORMONAL
YETMEZLİĞE BAĞLI KEMİK ERİMESİ GELİŞEBİLMEKTE”
Menopoz
sürecindeki kadınların karşılaşabileceği sorunları belirten Yıldırım Durak; “Adetlerin
bir yılı aşkın süredir düzensiz olduğu, sonrasındaysa kesildiği ve bir yıl
boyunca hiç adet görülmediği dönem ve bunu takip eden yaklaşık 4 yıllık
süreçte, bu yaş grubundaki kadınların %80’inde az ya da çok birtakım şikayetler
ve sorunlarla karşılaşmaktayız. Bu şikayetlerin başlıcaları, vücut hararetini
atmak için derideki damarların ani biçimde kasılıp gevşemesiyle oluşan; sıklıkla
ateş basması ama bazen de üşüme ve titreme, gece terlemeleri, uykuyla ilgili
sorunlar ve kronik yorgunluk, ruh hali değişiklikleri, yavaşlayan metabolizmaya
bağlı kontrolsüz biçimde kilo alımı, saçlarda incelme ve ciltte kuruluk, sık
idrara çıkma ihtiyacının ve sık idrar yolu ve vajinal enfeksiyonlarının da
eşlik ettiği vajinal kuruluk, tahriş ve kaşıntıdır. Bu yakınmaların tümü ya da
bir kısmı bazen günlük yaşantıyı bozabilecek kadar yoğun yaşanabilmektedir.
Uzun yıllar içinde yani kemik erimesi gelişebilmektedir”
“MENOPOZ DOĞAL
BİR SÜREÇTİR”
Menopozla
ilgili ve hangi nedenlerle bir hekime başvurulması gerektiğinin altını çizen
Yıldırım Durak; “Rutin jinekolojik takipler dışında, bahsetmiş olduğum
şikayetleri olan, özellikle de bu şikayetler nedeniyle günlük hayatını olumsuz
bir şekilde etkilenen, ilgili yaş grubunda ulunan, adet düzensizliği ya da adet
görememe durumunda olan tüm kadınlar birhekime başvurmalıdır. Menopoz doğal bir
süreçtir ama menopoz süreci esnasındaki sorunlara ve şikayetlere katlanılmak
zorunda olunmadığını, bunların kimseyi günlük hayattan alıkoymasına mecbur
olunmadığını özellikle vurgulamak isterim. Her kadının, hayatının bir döneminde
muhakkak yaşayacağı bir durum, asla bir utanma nedeni olmamalıdır. Menopoz
dönemi kaynaklı yoğun şikayetleri olup, bunu saklamaya çalışan, günlük hayatı
birhayli bozulmuş ve yıllarca katlanıp bir süre sonra dayanılmaz hale geldiği
için başvuran ve tedavi alıp sonrasında teşekküre gelen, “’adeta, yeniden doğmuş
gibiyim”, ”bunu kendime yıllarca boş yere çektirmişim”diyen hastalarımızla
sıkça karşılaşıyoruz. Ayrıca son bir yıldır adet görmeyip vajinal kanaması olan
hastalar da en kısa zamanda başvurmalarını önermekteyiz” dedi.
“HERKESE GÖRE
BİR TEDAVİ YOLU BULUNUP SAĞLANABİLİYOR”
Menopoza
bağlı şikayetlerin giderilmesinde uygulanan tedavileri de aktaran Durak; “Bu
nedenlerle bir tedavi planlamadan, öncelikle hastanın şikayetlerini dinliyoruz.
Yaşı, hipertansiyon, kalp hastalıkları, diyabet, karaciğer ve böbrek
bozuklukları, tiroid hastalıkları başta gelmek üzere kronik bir hastalığı ya da
düzenli ilaç kullanımı olup olmadığı, annesinde veya kız kardeşlerinde rahim, yumurtalık,
meme kanseri öyküsü olup olmadığı, sigara kullanımı, yaygın varislerin varlığı,
kanda pıhtılaşmaya eğilime neden olan bir bozukluğu olup olmadığı, obezite
varlığı gibi faktörleri sorguluyoruz. Muayene, ultrason ve birtakım tetkiklere
başvurabiliyoruz. Hemen hemen herkese göre bir tedavi yolu bulunup
sağlanabiliyor.
“KADIN DOĞUM
UZMANINA BAŞVURMANIN BÜYÜK YARAR GETİRİR”
Doğal
süreç nedeniyle eksilen hormonları yerine koymak amacıyla, ağızdan alınan
günlük tabletler, cilde uygulanan bantlar, vajinal tabletler, hormon içeren
spiraller gibi hormonal yöntemleri sıklıkla kullanıyoruz. Hastalarımızı
tedavinin olası yan etkileri ve şikâyetlerindeki iyileşmeleri gözlemlemek için
belirli aralıklarla takip için çağırıyoruz, Şikayetlerin yoğunluğunu da göz
önünde bulundurarak mümkün olan en düşük dozda tedaviyi mümkün olan en kısa
zaman uzunluğunda vermeyi hedefliyoruz, bu nedenle tedavimiz pek az risk ama
pek çok yarar sağlar biçimde oluyor. Yani kulaktan dolma bilgilerle hormon
yerine koyma tedavisinden korkmak yerine, kişiye özgü bir biçimde tedaviyi
düzenleyecek bir kadın doğum uzmanına başvurmanın büyük yarar getireceği
unutulmamalıdır.
Hormon
içermeyen ilaçlara da başvurabiliyoruz. Bitkisel östrojen, akupunktur, kafein
ve sigaradan uzak durmak, düzenli spor ve egzersiz yapmak, özellikle kemik
erimesi yaşayanlarda kalsiyum ve D vitamini takviyesi, bazen antidepresan
türevi ilaçların kullanımı, idrar kaçırma yakınması olanlarda özel egzersizler
ve ilaçların uygulanması, hamur işi ve tatlıların daha az tüketildiği, bol sıvı
alman dengeli beslenme de bu şikayetlerin ortadan kaldırılmasında faydalı olmaktadır”
şeklinde konuştu.
“MENAPOZ DÖNEMİNDE
KADINLAR YALNIZ DEĞİLLER”
Bolu
İzzet Baysal Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde görevli ebe Fatma
Koçyiğit menopoz okulu hakkında bilgiler vererek; bu okulun 5 haftalık bir
eğitim programı var. Hekimlerimizin yönlendirmesi ile buraya başvuruyorlar. Menopoz
nedir, menopozda vücut, ruhsal ve fiziksel değişiklikler, nelerdir, menopoz
döneminde nasıl beslenme programı yapılmalı, hangi egzersizleri yaparak
hayatlarını rahatlatırlar 5 haftalık eğitimin içerisinde başvuran
danışanlarımıza bununla ilgili eğitimler veriyoruz. Hayat standartlarını, hayat
kalitelerini hangi bakış açısı ile artırabilirler ve bu süreç ile nasıl baş edebilirler,
alternatif yöntemler neler bunların bilgisini veriyoruz. 5 hafta sonunda da
belge veriyoruz. Burada böyle bir eğitim verildiğini kimse bilmiyor. Biz
Türkiye’de üçüncü olarak açılan bir okuluz. Bu bilinir ve yaygınlaşırsa
kadınlar bu süreçte de yalnız olmadıklarını anlayacaklar ve kendilerini daha
güvende daha mutlu hissedecekler” ifadelerini kullandı.
“SÜRECİ DOĞAL
OLARAK ÇOK RAHAT GEÇİRİYORUM”
1,5
yıldır Bolu İzzet Baysal Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi menopoz
okuluna başvuran Havva Nur Mazlumoğlu (52) erken menopoza girme sürecinde
yaşadıklarını anlatarak; “ben erken menopoza girme süreci yaşadım. Daha sonra
vücut ve psikolojik sıkıntılarım başladı. Menopoz okuluna geldim, eğitimli
hemşirelerimiz bana her türlü desteği sağladılar. İlk etapta psikolojik olarak
destek gördüm. Menopoz okuluna gelen danışanların hepsinin farklı farklı
hikâyeleri vardı onları gözlemledim. Bu süreci doğal olarak çok rahat
geçiriyorum. Bu konuda çok mutluyum. Bütün hanımların bu faaliyetten
faydalanmalarını istiyorum. Bilgiye
öğrenmeye açız. Öğrenip kendimizi rahatlatmak adına bu okula herkesin gelmesi
lazım” dedi.