“Rakamsal
olarak fiyatlandırmalar kur farklarından dolayı çok yükseldiği için, cirosal
anlamda aşağı yukarı aynı olsa da geçen sene temmuz ayından itibaren adet bazında
yarı yarıya düşüş var. Sektörde bir
daralma yok aslında pazar aynı. ama insanlarda önümüzü görelim algısı oluştu.
idareten bir şeyler almaya yada tamir ettirip mevcut eşya ile devam etmeye çalışıyorlar.
insanlar beyaz eşyalarını yenilemekten kaçıyorlar. ya tamir ettiriyorlar ya da
ikame daha düşük modelli bir ürün tercih ediyorlar. 3-4 sene beni idare etsin o
sırada önümüzü görürüz daha iyisini o zaman alırım mantığı oluştu.
Kur farkları
beyaz eşyadan çok elektronik grubunda farketti…
Cep
telefonu ve televizyon fiyatları çok
yükseldi. Geçtiğimiz haftalarda cep telefonlarında matrahı 1500 lira olan
cihazların ÖTV’sini %25den %50e çıkardılar. Beyaz eşyada fiyatların yüksek
olmasını yakıştıramayız ama cep telefonunda millet olarak pahalı olanı tercih
ederiz. Ben küçükken mevcutta düğün
olmayan, gelin adayı olmayan damatlar ön
ödemeli kampanyaları tercih ediyordu ya da temmuz, ağustosta yapacakları düğün
için ocak ayından taksitlerini ödemeye başlıyorlardı. Enflasyondan kaynaklı alacakları ürünlere zam
gelirse şimdiden düşük fiyat üzerinden ödemeye başlayalım mantığı vardı. O
zamanlar ülke olarak sürekli enflasyon sorunu yaşıyorduk. Bu rayına oturduktan
sonra herkes son dakikaya kadar belki fiyatlar biraz geriye geliri belki bir
kampanya olur diye bekliyor.
ÖTV
indirimi gelen zamların yanında hissedilmedi…
Kurdaki
dalgalanmalardan sonra tüm ürünlere müthiş bir zam geldi. Temmuz sonrasında
ürünler %40-%50 arası zam gördü. Hükümet bunun için ÖTV indirimi başlattı.
Beyaz eşyada olan %6.8 ÖTV indirimi gelen zammın yanında devede kulak gibi kaldı.
Temmuz ayında 900 liraya sattığımız bulaşık makinasının şuan indirimli hali
1400 lira. Düğün sezonu arefesindeyiz, normalde çok yoğun olmamız gerekirken
sakiniz.
Zincirleme
olarak tüm sektörler birbirine bağlı…
Bütün
sektörler birbirine bağlı tabi. Ben aynı zamanda inşaatla uğraşıyorum. Bolu
merkezde yapmış olduğumuz daireler var. Yaparken çok talep gördü fakat şuan
kredi faizlerinin çok yüksek olmasından dolayı satın almak istemiyorlar.
Müteahhitler de yeni daire yapmak istemiyor. Yeni daire almayan vatandaş beyaz
eşyasını, halısını, perdesini yenilemiyor. Bekonun fırın fabrikası Bolu’da. Ben
fırın satamadıkça fabrika üretim sayısını düşürüyor. Üretimin düşmesiyle
fabrika çalışan işçilerin sayısını düşürmek zorunda kalıyor. %40 yerli pazara
%60 dışarısı ise %80-%20 gibi bir rakamla çalışıyorlar. İç pazara çok ürün
satamadıkları için ya vardiyaları düşürdüler ya da işçi çıkardılar. İşten çıkarılan
işçi benim müşterim olamıyor, çünkü maaşı olmayan kişi gelip hiçbir şey almıyor.
Zincirleme olarak hepimiz bağlıyız. Parayı ticarete aktaramıyoruz.
Televizyonlara
%5-%7 arası bir zam gelecek…
Kurdaki
dalgalanmalardan dolayı klima grubuna %7-%15 arası bir zam geldi.
Televizyonlara %5-%7 arası bir zam gelecek. Bu gelen zamlar haricinde devlet,
ödeme konusunda taksitlendirmeye de sınır koyuyor. Telefonda 12 taksit,
televizyonda 6 taksit ödeme imkanı var fakat vade farkları arttı. Genel olarak
ekonomik krizin etkilerini yıl sonuna kadar hissedeceğiz. Güven ortamı
oluşturamadığımız takdirde kura etki edecek. Kur sabitlenmediği, faizler
düzelmediği sürece pamuk ipliğine bağlı gidecek.”