Haber: Aslı Akış
Yükseköğretim
Kurumları Sınavı için geri sayım başladı. Mustafa Ertem, COVID-19 salgınıyla
mücadele edilen bu günlerde daha çok sınav stresi ve kaygı yaşayan öğrencilere
gelecek kaygısından uzaklaşarak hedeflerini düşünmelerini tavsiye ederek sınav
anını iyi değerlendiren öğrencilerin daha başarılı bir sonuç elde edeceğini
ifade etti. Ertem, ebeveynlerin çocuklarına sınav öncesinde moral vermelerini
ve psikolojik olarak çocuklarını rahatlatmaya yönelik iletişim kurmalarını da
önerdi.
“ÖSYM TARİHİNİN EN ZOR SINAVI OLACAK”
Matematik Öğretmeni Mustafa Ertem, korona virüs salgını
sürecinin YKS’ye hazırlanan öğrencileri psikolojik yönden etkilediğini
belirterek olumsuz şartların motivasyonlarını düşürmemesini istedi. Ertem; “Bu
sınav belki de ÖSYM tarihinin en zor sınavı olacak. Burada kastım soruların
zorluğu değil, daha çok psikolojik faktörlerden ve gelecek kaygısından
kaynaklanan zorluklar. Çünkü bu süreçte öğrenciler ve veliler gerçekten çok
yıprandılar. Gelecek kaygısından dolayı, 2 milyon 433 bin öğrencinin gireceği
sınavda, yaklaşık olarak 550 bin öğrenci 4 yıllık bölümlere yerleşecek. Bu
açıdan öğrencinin kaygı duyması, öğrencinin streslenmesi, bununla beraber
virüsün getirdiği birtakım olumsuz şartlardan dolayı bu olumsuz havayı
öğrencinin hissetmesi son derece normaldir. Öğrenci çalışmalarını düşünerek,
hedeflerini düşünerek, verdiği emekleri düşünerek bu baskının üstesinden
gelebilir.
“TARİHİN EN EŞİTLİKÇİ SINAVI”
Bu anlamda çoğu öğrencinin motivasyonu düşük ve öğrencilerin
bir kısmı bu sınava yeteri kadar hazırlanamadı. Bu açıdan baktığımızda, belki
de tarihin en eşitlikçi sınavı da olduğunu düşünüyorum. Çünkü mezun öğrenciler
bu sistemde daha avantajlıydılar. Mezun öğrenciler ve 12.sınıf öğrencileri eş
değer şekilde sınava hazırlandıkları için belki de tarihin en eşitlikçi sınavı
olacaktır” şeklinde konuştu.
“SINAV SONUÇLARI SÜRPRİZE AÇIK OLACAK”
Sınav anını iyi değerlendiren öğrencilerin daha başarılı
olacağına dikkat çeken Mustafa Ertem; “Şunu da değerlendirmek lazım. Sınav
sonuçları bu sene sürprize açık olacak. Çünkü ben matematik öğretmeni olarak,
soruların geçmiş yıllara kıyasla biraz daha zor geleceğini düşünüyorum. Bu
anlamda kendi psikolojisini daha iyi ayarlayabilen, sınav esnasındaki krizi
daha kolay çözebilen öğrencilerin daha başarılı olacağını düşünüyorum” dedi.
“TEK BİR SINAVIN HAYATI BELİRLEDİĞİ BİR DÜNYA ARTIK YOK”
Ertem, öğrencilerin hedefleri doğrultusunda mücadele etmelerinin
hayatlarını belirleyeceğini vurgulayarak; “Şunu da bilmek lazım. Kişinin
hayatını belirleyecek olan sadece bir sınav değil. Kişinin hayatını
belirleyecek olan, kişinin tercihleri, kişinin aynı zamanda karakteridir. Tek
bir sınavın hayatı belirlediği bir dünya artık yok. Bizim öğrencilik
dönemlerimizde de yoktu, şu an zaten hiçbir şekilde yok. Sınavlar bir şekilde
gelir geçer, önemli olan kişinin bir hedef doğrultusunda, bir amaç
doğrultusunda mücadele etmesidir. Çünkü unutmamak lazım; öğrencilerin girdiği
sınav bir sıralama sınavı olduğu için sorular zorsa herkese zor kolaysa herkese
kolaydır. Sınav esnasında esas olan, öğrencinin psikolojisini bozmadan ve
öğrencinin hedeflerini unutmadan sınav esnasında konsantrasyon kaybı
yaşamamasıdır.
“EN GEÇ PERŞEMBE GÜNÜ ÇALIŞMAYI SONLANDIRMALILAR”
Bu anlamda sınavdan önce öğrenciler en geç Perşembe günü çalışmayı
sonlandırmalılar. Cuma günü onları mutlu eden hangi uğraşları varsa onlarla
uğraşmalarını öneririm” ifadelerini kullandı.
“1-1,5 SAAT ÖNCE SINAV YERLERİNE ULAŞSINLAR”
Öğrencilerin sınav
günü yaşanabilecek tüm olumsuzluklara karşı inançlarını kaybetmemelerini dile
getiren Ertem, sınav binalarına erken saatlerde ulaşması önerisinde bulundu.
Ertem; “Sınav sabahında öğrenciler, sınav yerlerine kesinlikle sınavdan
1 veya 1,5 saat önce sınav yerlerine ulaşsınlar. Bu öğrencilerin sınav havasına
girmelerini sağlar. Sınav sabahı kesinlikle öğrenciler duş almasınlar çünkü
Bolu şartlarında sabah saatlerindeki herhangi bir soğuk algınlığı sınav
esnasında burun akıntısına sebep olur. Bu da elbet ki öğrencilerin performanslarını
düşürür. Öğrenciler sınav esnasında ve öncesinde asla kimseyle polemiğe
girmesinler. Sınav gözetmenleri veya yönlendiriciler ne diyorlarsa, öğrenciler
onları harfi harfine yerine getirsinler ve sınav esnasında konsantrasyonları
asla bozmamaya çalışsınlar. Kulaklarını etrafta olabilecek gürültüye veya
olumsuz şartlara tıkayıp tamamen sorularına konsantre olsunlar. Sınav esnasında
asla inançlarını kaybetmesinler. Hedeflerini ideallerini düşünsünler, emin olun
ki bu öğrencileri rahatlatacaktır” diye konuştu.
“İLK SINAVDAN SONRA SOSYAL MEDYAYI KULLANMASINLAR”
“İnşallah öğrenciler emeklerinin karşılığını alırlar” diyen
Mustafa Ertem; “Biliyorsunuz sınavlar Cumartesi ve Pazar günü, öğrenciler ilk
sınavdan sonra, bence sosyal medyayı kullanmamalılar. Çünkü sosyal medyadan
gelebilecek olan yalan ya da yanlış bilgiler, ertesi gün için öğrencinin
konsantrasyonunu bozabilir. İlk sınavdan sonra öğrenciler kendilerini
dinlenmeye alsınlar, ikinci sınavda olabilecek şeyleri kafalarında tartsınlar,
düşünsünler. Kendilerini dinlenmeye alarak, ertesi günkü daha önemli olan
sınava yani AYT sınavına konsantre olsunlar. Benim de arzum dileğim,
öğrencilerin emeklerinin karşılığını almaları yönündedir” açıklamasında
bulundu.
“POZİTİF YÖNLENDİRMELER ÖĞRENCİLERİN KAYGI SEVİYESİNİ
AZALTIR”
Mustafa Ertem, YKS öncesinde öğrenciler olduğu kadar
ailelere de pozitif yönlendirmelerin öğrencilerin kaygı seviyesini azaltacağına
değinerek; “Sadece öğrenciler değil, aileler de bu süreçten ciddi şekilde
etkilendiler. Çünkü hiç umulmadık bir
süreçti ve hepimizi fazlasıyla zorladı. Bu
anlamda son günlerde velilere tavsiyem olacaktır. Hep pozitif yönlendirmeler
yaparlarsa, bu öğrencinin hem kaygı seviyesini hem de stresini azaltır. Ben
çalıştığına inanıyorum, ben mücadele ettiğine inanıyorum, inşallah emeklerinin
karşılığını alacaksın şeklindeki pozitif yönlendirmeler, öğrenciyi arkadaşı
veya çevredeki herhangi biriyle kıyaslamamak burada doğru olan olacaktır. Bu
sınav bir sıralama sınavıdır. Sıralama sınavı olduğu için, burada esas olan şey
öğrencinin başarısından ziyade öğrencinin sıralamada bulunduğu konum olacaktır.
Son günlerdeki pozitif yönlendirmeler, öğrencinin kaygı seviyesini azaltacağı
için velilere önerim bu doğrultuda olacaktır” ifadelerini kullandı.