Dolar
ABD Doları 34.1048
Euro
Euro 38.0948
Sterling
Sterling 45.3949
Altın
Altın 2841.2000
BOLU ÇOK BULUTLU
9,8
ÇOK BULUTLU

İMEF Başkanı Dr. Süleyman Basa: Gençlere büyük tehdit “SİBER ZORBALIK”

İMEF Başkanı Dr. Süleyman Basa: Gençlere büyük tehdit “SİBER ZORBALIK”

İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu (İMEF) ile Gülhane Çocuk Koruma Birimi tarafından gerçekleştirilen Gençlerde Siber Zorbalık ve Siber İstismarın Değerlendirilmesi” Projesinin sonuçları açıklandı.

İMEF Başkanı Dr. Süleyman Basa, Ankara’da Gençlik Merkezlerindeki gençlerle yapılan araştırma sonuçlarını kamuoyu ile şu şekilde paylaştı:

  • Erkeklerde oyun bağımlılığı daha yüksekken, kızlarda sosyal medya bağımlılığının daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
  • Sosyal medya bağımlılığı ve oyun bağımlılığı arttıkça siber mağduriyet de artmaktadır.
  • Gençlerin yüzde 87,6’sı en az 1 sosyal medya hesabı kullanıyor
  • En sık kullanılan sosyal medya hesabı Instagram: Yüzde 63,2.
  • 2. ve 3. sırada yer alan sosyal medya platformları ise snapchat (% 35,6), twitter (% 20,3), Tiktok (% 16,8) ve Facebook (% 9,8).
  • Hiç sosyal medya hesabı kullanmadığını belirtenlerin oranı yüzde 13,7.
  • Gençler günlük olarak çoğunlukla 1-3 saat arasında televizyon /tablet /bilgisayar kullanıyor.
  • Gençlerin % 1’i 10 saatten fazla ekran karşısında kalıyor.
  • Gençlerin % 47,4’ünün televizyon / tablet / bilgisayarda geçirdiği süre 1-3 saat.
  • Gençlerin telefon / tablet / bilgisayarı en sık kullanma amaçları şöyle gerçekleşti: İnternette dolaşmak % 62, oyun oynama % 56 ve sosyal medya hesaplarına girme % 54,6.
  • Gençlerin % 35,6’sı ise interneti ödev / ders ve araştırma gibi nedenler ile kullanıyor.
  • Katılımcılardan siber zorbalığa maruz kaldığını belirtenlerin oranı % 9,6 iken, siber zorba olduğunu söyleyenlerin oranı % 2,4.
  • En sık siber zorbalık yolları kısa mesaj, resimli mesaj ve kişiyle ilgili küçük düşürücü internet siteleri.

Covid-19 pandemi sürecinin hızlandırdığı, hızla dijitalleşen dünyada hayatın kaçınılmaz bir parçası olan interneti gençlerin güvenli ve etkin bir şekilde kullanmasını sağlamak ve onların internetteki fırsatları yakalamasına olanak tanımak çocuk hakları açısından çok önemlidir. Çocukların ve gençlerin dijital dünyaya eşit bir şekilde, güvenli yollarla ulaşmasının sağlanması için multidisipliner olarak eğitim, sağlık, teknoloji ve sivil toplum kuruluşlarının ortaklaşa  çalışmalarına ihtiyaç vardır.

Covid-19 salgınının Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından pandemi olarak ilan edilmesinin ardından çocukları sadece aktif Covid-19 enfeksiyonuna yakalanma ve hastalanma riski değil, çocuk istismarı ve ihmali, obezite, fiziksel aktivite azlığı, internete ve dijital dünyaya artan maruziyet ve eğitimden uzak kalma gibi pek çok soruna neden olduğu görülmüştür.

Covid-19 pandemisi sırasında okul kapanmaları ve evde karantina önlemleri çocuk ve ergenler açısından fiziksel aktivite, ekran süresi ve uyku düzeni açısından önemli yaşam tarzı değişikliklerine yol açmıştır. Yetişkin yaşlarda kronik hastalıklara yol açan ve tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak görülen obezite oranları artmıştır. Ayrıca pandemi sürecinde eğitim faaliyetlerinin uzaktan eğitime dönüşmesi, evde geçirilen zamanın artması, okul ve arkadaş ortamlarından uzaklaşma gibi durumların çocukların dijital ortamlara katılım oranı artmıştır.

Zamanının büyük çoğunluğunu oyun oynayarak harcayan çocuklarda okul başarısızlığı, düzensiz ya da yetersiz uyuma, hareket kısıtlılığı ve kas iskelet sistemi sorunları ortaya çıkmaktadır. Yapılan çalışmaların ergenlerin oyun oynamak için yemek yemediği, öğünlerini atladığı ya da düzensiz beslendiğini ortaya çıkarmıştır. Bu durum bazen kilo kaybı bazen de obezite olarak ortaya çıkmaktadır.

Türkiye sosyal oyun kategorisinde oyun oynama süresi temel alındığında oyuncu başına 38,4 saat ile dünya birincisidir.

Çocukların dijital oyun oynama süresinin 179,9 dakika (3 saat) olduğu ve dijital oyun oynamaya başlama yaş ortalamasının 4,5 yıl olduğunu göstermiştir. Dijital cihazlara bu kadar çok maruz aşırı oynama isteği, dijital oyun bağımlılığına neden olmaktadır.

Pandemi döneminde ayrıca sosyal medya kullanımı da çocuklar arasında artmıştır. Çocuk ve ergenin sağlığını korumakta önemli bir etken olan öğretmen ve hekimlerin yakından ilgilendiği akran zorbalığı, teknolojinin ve internetin sık kullanılması ile yeniden şekillenmiş ve siber zorbalık olarak literatürde kendine yer bulmuştur. Çocuk sağlığını tehdit eden siber zorbalık, savunmasız grupları hedef alması, görülme sıklığı ve şiddetindeki artış göz önüne alındığında acil olarak ele alınması gereken bir problem haline gelmiştir. Siber zorbalık; ergenlerin akranlarının sosyal ilişkilerine veya sosyal statülerine zarar vermeye çalıştıkları bir durumdur ve çok çeşitli şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Çocuklarda siber zorbalık; dijital araç ve cihazlardan, mesajlaşma, e-posta ve sosyal medyadan, tekrarlayıcı bir şekilde bir çocuk ya da ergenin hakarete uğraması, tehdit edilmesi ve taciz edilmesidir. Farklı şekillerde görülebilen siber zorbalık; saldırganlık, hakaret edici mesajların gönderilmesi gibi doğrudan ya da söylentilerin yayılması, çevrimiçi akran grubundan birinin dışlanması gibi dolaylı yollarla olabildiği gibi, fotoğraf ve videoların kullanılması ile görsel olarak da gerçekleşebilmektedir.

TUİK 2021 Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırmasına göre, ülkemizde 11-15 yaş grubundaki çocuklarda akıllı telefon kullanımının % 75’e kadar yükseldiği düşünülürse siber zorbalık, mağdur çocuklara telefonları kadar yakınındadır.

İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu (İMEF) ile Gülhane Çocuk Koruma Birimi tarafından gerçekleştirilen “Gençler Arasında Güvenli İnternet Kullanımı ve Pandemi Sonrası İnternet Bağımlılığı Araştırması: Gençlerde Siber Zorbalık ve Siber İstismarın Değerlendirilmesi” Projesinin sonuçlarına göre; siber zorbalığa maruz kaldığını belirtenlerin oranı % 9,6 iken, siber zorba olduğunu söyleyenlerin oranı % 2,4.

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
24 Nisan 2022
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir