Çeşitli hastanelerde tedavileri tamamlandıktan sonra
taburcu edilen köy sakinleri, yaşadıkları süreci gazetecilere anlattı.
Yoğun bakımda 2 ay kalan Tuğba Karadağ, hastalık sürecini
çok hatırlamadığını belirterek, “Yoğun bakımdan sonra 15 gün normal
serviste kaldım. Yemek yiyemedim, kusuyordum. Çok zor zamanlar geçirdim.”
dedi.
Tedavisinin sürdüğünü aktaran Karadağ, “Kontrollerime
gidiyorum. Bebeğimde şu anda gözle görülür bir sorun yok ama o da şu an ilaç
kullanıyor. Ona da ilaç veriyorum. Ben de 5-6 ilaç kullanıyorum, emziremiyorum.
Baş dönmesi, göz kararmaları var. Kalp yetmezliği var şu anda. Kalp hastası
oldum. Daha önceden yoktu. Gözlerim sıkıntılı, etrafımı karanlık görüyorum.
Gözlerim pıhtı atmış nöbet geçirdiğimde.” diye konuştu.
Huri Beyzanur Gülen de çok kötü bir hastalık süreci
geçirdiğini dile getirerek, “Böbreklerim iflas etme durumuna geldi.
Sürekli diyalize girdik. Psikolojik olarak çok zor bir süreçti. Bir can kaybı
oldu. O yüzden çok ciddiye alınması gereken bir konu. Şu anda nefes almayla
alakalı sıkıntım var, eskisi gibi değilim.” ifadelerini kullandı.
Yaşananlarla alakalı net açıklama beklediklerini belirten
Gülen, suçluların belirlenip adalet karşısına çıkarılmasını istedi.
“Oğlumu
ileriki süreçte nelerin beklediğini hala bilmiyoruz”
Eşi ve küçük kızıyla rahatsızlanan Salih Kaplan ise
“Küçük kızım çok ağır geçirdi. Hala hastanede tedavisi devam ediyor. Yaklaşık
3 aydır Ankara’da tedavi halinde. Hala hastaneden taburcu olmadı. Ama taburcu
olup sıkıntı yaşayanlar da var.” dedi.
Mağduriyete kimin sebep olduğuyla ilgili şu ana kadar bir
gelişme olmadığını ifade eden Kaplan, bu konuda açıklama beklediklerini
söyledi.
Oğlunun yaklaşık 50 gün yoğun bakımda kaldığını anlatan
Nursel Gülen de şunları kaydetti:
“Bu 50 günde oğlum entübe edildi. Çok ağır
tedavilerden geçti. Nörolojik anlamda ve böbrek konusunda ağır hasar aldı
oğlum. 20 gün normal serviste kaldıktan sonra 2 haftadır evimizdeyiz. Tedavimiz
devam ediyor. Haftada 2 kez Bursa’ya hastaneye gidiyoruz kontrole. Oğlumu
ileriki süreçte nelerin beklediğini hala bilmiyoruz. Bunun cevabı yok hala.
Nörolojik anlamda çocuğumda tutulmalar oldu. Sağ elini tam anlamıyla
kullanamıyor. Konuşması tamamen gitti. Entübe edilip uyandıktan sonra oğlum
konuşma yetisini kaybetti. Çok sağlıklı bir evladım vardı.”
Yuva köyünde temmuz ayında içme suyundan kaynaklı kusma
ve bulantı şikayetiyle aralarında çocukların da bulunduğu 148 kişi hastanelere
başvurmuş, 1 kişi hayatını kaybederken, 146’sı taburcu edilmişti.
Bir kişinin hayatını kaybettiği olayda, Ankara’da çeşitli
hastanelere nakledilen bazı hastalara, kanlı ishalle ortaya çıkan, anemi ve
akut böbrek yetmezliğiyle seyreden hemolitik üremik sendrom (HÜS) tanısı
konulmuştu.