Hocalı 26 Şubat 1992’de dünyanın gözü önünde gerçekleşmiş, Birleşmiş Milletlerin Soykırım Sözleşmesinde yer alan maddelere göre bir soykırımdır. Uluslar arası hukuku hiçe sayarak Azerbaycan topraklarını işgal eden Ermeniler; bu toprakları işgal etmekle kalmamış dünyanın şahit olduğu en korkunç şekilde sivilleri katletmiştir. Resmi kayıtlara göre çoğu çocuk ve yaşlı 613 kişi hunharca katledilmiştir. Sırf Türk oldukları için canavarca hislerle katledilen soydaşlarımızın acısı yüreklerimizdeki canlılığını korumaktadır. Aklın ve vicdanın asla kabul edemeyeceği bir vahşetin kurbanı olan mazlumların feryatlarını duymamak, yaşadıkları zulmü anımsamamak ancak insanlıktan nasipsizlerin payesidir.
İnsanlıktan nasibini almayan işgalci Ermeni askerlerinin yaptıkları bu soykırımın görüntüleri mevcut, bazı şahitleri ise hâlâ hayattadır. Ancak vicdanı sağırlaşanların bu elim hadiseyi; değil soykırım, katliam olarak bile değerlendirecek ve kınayacak insanlıkları bulunmamaktadır. “Türkler soykırım yaptı” iftirasıyla yüz yıldır dünyanın farklı ülkelerinde ülkemiz aleyhine kampanya yürütenler, “Hocalı” dendiğinde üç maymunu oynamayı tercih etmektedirler.
Hocalı dünyanın tarihinde kara bir leke olarak yazılmıştır. Bu vahşetin sorumluları bu dünyada olmasa da ilahi huzurda muhakkak hak ettikleri cezaya çarptırılacaklardır. Aziz şehitlerimizin hatıraları ebediyen hayırla yâd edilirken; zalimler ise dünya durdukça lanetle anılacaklardır. Ülkücü hareket bu hadisenin üzerini örtmeye çalışanlara asla fırsat vermeyecek ve konu sürekli olarak gündemde tutulacaktır.
Bu vesileyle Hocalı’da şahadet şerbetini içen soydaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır ve zafer niyaz ediyoruz. Onların aziz hatıraları ebediyen yaşatılacak ve kanlarının hesabı bir gün mutlaka sorulacaktır.
