Çeşitli temaslarda bulunmak için Bolu’ya gelen Yazıcı,
belediye ziyaretinin ardından Aşağısoku Mahallesi’ndeki Sanayi Camisi’nde cuma
namazı kıldı.
Yazıcı, namaz çıkışında AK Parti Bolu milletvekilleri
Arzu Aydın, Fehmi Küpçü, AK Parti İl Başkanı Nurettin Doğanay, Cumhur
İttifakı’nın AK Partili Belediye Başkan Adayı Fatih Metin ve partililerle
sanayi esnafını ziyaret etti, istek ve talepleri dinledi.
Daha sonra Sümer Mahallesi’ndeki İzzet Baysal Vakıf
Huzurevi’ne geçen Yazıcı, burada kalan yaşlılara karanfil verdi, onlarla sohbet
etti.
Yazıcı, huzurevi sakinlerine yaptığı konuşmada, AK
Parti’nin aileye çok önem verdiğini vurguladı.
Ailenin, Türk toplumunun en temel ünitesi olduğuna
değinen Yazıcı, “Aileyi güçlü bireyler oluşturur. Güçlü bireylerden oluşan
aile güçlü toplumu, güçlü toplum güçlü devleti sağlar. Bu bakımdan aile
birliğimiz ve bütünlüğümüz, hayati derecede önemlidir. Beka işidir. Hatta biz
aileye o kadar önem veririz ki çekirdek aile, ana, baba, çocuklar, dayı, hala,
teyze ve onun dışına çıkarız. Ortak vatanımız, ortak yurdumuzda, 780 bin
kilometrekare vatan toprağında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 82 milyon
vatandaşın arasında hiçbir ayrım yapmadan, etnik köken ayrımı yapmadan, mezhep
faktörünü gözetmeden, felsefi düşünce ayrımına girmeden tümüyle birlikte
Türkiye ailesini oluştururuz.” diye konuştu.
“Sosyal
devlet olgusuna azami derecede önem veriyoruz”
Yazıcı, bugüne kadar göreve gelen tüm AK Parti
hükümetlerinin sosyal devlet olgusuna azami derecede önem verdiklerine dikkati
çekerek, bunu gündemlerinin hemen hemen birinci maddesi haline getirdiklerini
kaydetti.
“Bu ülkede kimse aç açık bırakılmayacak.
Kimsesizlerin kimi, sessiz yığınların sesi olacağız.” dediklerinin altını
çizen Yazıcı, bu söylediklerini unutmayarak icra ettiklerini dile getirdi.
Yazıcı, 82 milyon nüfusa sahip olan Türkiye’de, 8 milyon
500 bin engelli vatandaşın yaşadığını anlatarak, şunları kaydetti:
“Engelli vatandaşlarımızın sayısı yüzde 10’u aşkın.
Düne kadar bunun sözü edilir, sosyal devlet vurgusu yapılırdı ama icraatımız
yoktu ya da eksikti. Biz, sosyal devlet olgusu ile bağlantılı sadece söylemde
bulunmuyoruz, bunun icraatını gerçekleştirdik. Engelliler Kanunu’nu çıkarttık.
Dezavantajlı gruplar sağlık hizmetini nereden alacak, eğitim hakkını nasıl elde
edecek, bakımı nasıl olacak, bakım sağlayana destek nasıl olacak, bunların
hepsini düzenledik.”