Bolu Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, 36 personel, 10 kişilik
arama kurtarma ekibi, 5 arama kurtarma aracı ve 4 personel taşıyıcı araçla
hizmet veriyor.
Her türlü teknik donanıma sahip ekipler, yüzde 65’i ormanla
kaplı ve yaklaşık 200 göl ve göleti bulunan Bolu’da, ormanlık ve sulak
alanlardaki vakalara müdahale ediyor.
Trafik kazaları ve yangınlara müdahaleye de destek veren
AFAD ekipleri, “kutsal” olarak nitelendirdikleri hayat kurtarma
görevini yaparken kendi canlarını tehlikeye atmaktan çekinmiyor.
Ekipler ayrıca insan hayatının yanı sıra doğada özellikle
kayalık bölgelerde kaybolan keçileri ve diğer evcil hayvanları da kurtararak
sahiplerine teslim ediyor.
AFAD ekipleri, 2017 yılında 81 olaya, 2018 Nisan ayına kadar
da 17 olaya müdahale etti.
“Can kurtarmaya
entegre bir kurum olarak çalışıyoruz”
Bolu Afet ve Acil Durum Müdürü Cenk Yıldız, yaptığı
açıklamada, mesleklerinin zorlu iş grupları arasında yer aldığını söyledi.
Her mesleğin belirli bir zorluğu olduğunu belirten Yıldız,
“Bizim mesleğimizin de zorlukları mevcut. Sonuçta bizim için can çok
önemli. Can kurtarmaya entegre bir kurum olarak çalışıyoruz. Bir feryat, figan
ya da kişilerin mağduriyeti bizi içten içe çok etkilediğinden her şeyi göze
alıp, bütün riskleri göze alıp, o insanı zor durumdan kurtarmak bize büyük bir
mutluluk ve haz veriyor.” diye konuştu.
Yıldız, AFAD bünyesinde çalışan herkesin bu bilinçle hareket
ettiğini ifade ederek, “Kadrolu memuruz ama yaptığımız iş gönüllü
yapmazsanız olmuyor. O yüzden ‘nerede hayat orada AFAD’ sloganı ile
çalışmalarımıza devam ediyoruz.” dedi.
Bolu’nun Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde olması nedeniyle
birinci önceliklerinin deprem olduğunu kaydeden Yıldız, bunların yanı sıra
heyelan, kaya ve taş düşmesi, kimyasal ve biyolojik sızıntı ile kayıp ve mahsur
kalma olaylarına müdahale ettiklerini bildirdi.
“Göreve, kendi
canımızdan feragat ederek gideriz”
Arama kurtarma teknisyeni İsmail Ermiş ise asıl görevlerinin
deprem durumunda enkaz altında kalmış felaketzedeleri, kurtarmak olduğunu dile
getirdi.
Bunun yanı sıra diğer vazife ve görevlerinin de bulunduğunu
aktaran Ermiş, “Bunlar da mahsur kalanları kurtarmak, kaybolanları aramak,
trafik kazalarında kazazedeyi sıkıştığı yerden kurtarmak gibi. Bu görevler
esnasında yeri geliyor çok zorluk çekiyoruz. Yeri geliyor çektiğimiz zorluktan
keyif alıyoruz.” şeklinde konuştu.
Ermiş, her şeyden önce can kurtarmak için yaptıkları işi çok
sevdiklerini dile getirerek, şunları söyledi:
“Bizim sloganımız ‘nerede hayat orada AFAD’ bu söylemi
gerçek manada tatbik eden ekibiz. Her işin doğasında zorluk vardır. Bizim
mesleğin de en zor yanlarından biri hayati tehlike taşımasıdır. Göreve, kendi
canımızdan feragat ederek gideriz. Herhangi bir mahsur kalma olayında dağda,
yamaçta vatandaş veya evcil hayvan mahsur kaldığı zaman bizler kayalıklardan
sarkmak suretiyle onu kurtarma riskine giriyoruz. Can güvenliğimizi tehlikeye atmamaya
gayret gösteriyoruz fakat işin doğasında bir risk var.”
“Her zorlukta da bir güzellik var. Onun için yeri
geliyor kendimizi o insanların yerine koyuyoruz.” diyen Ermiş, “Bir
çocuğumuz, annemiz veya babamız kaybolabilir. O durumda kendimizi onların
yerine koyduğumuz zaman bu işi daha bir şevkle yapıyoruz. Yeri geliyor günlerce
evimize gidemiyoruz. Dağlarda, ormanlarda yatıyoruz fakat netice itibarıyla
yaptığımız iş kutsal bir meslek sonuçta can kurtarıyoruz. Hayat
kurtarıyoruz.” ifadesini kullandı.
“Gittiğimiz
hiçbir görevi yarıda bırakmadık”
Arama kurtarma teknisyeni Cem Sezgin de her türlü göreve
hazır olduklarını vurguladı.
Gittikleri görevlerden birinde define aramak isterken
kazdığı çukurda hayatını kaybeden bir vatandaşı çıkartarak 5 kilometre
sedyeyle taşıdıklarını anlatan Sezgin,
“Gittiğimiz görevlerde imkanlarımızı ve şartlarımızı mutlaka sonuna kadar
zorlayıp, görevimizi başarıyla tamamlıyoruz. Gittiğimiz hiçbir görevi yarıda
bırakmadık. Kendi yapamadığımız yerde takviye ekip çağırıyoruz ama öncelikle
giden ekip sınırlarını zorlayıp görevleri icra etmeye çalışıyor.”
ifadelerini kullandı.
Bir diğer teknisyen Suat Acar da çok tuhaf olaylarla
karşılaştıklarını belirterek, Mudurnu ilçesinde kayıp ihbarı verilen bir
vatandaşın 2 gün boyunca kendilerinden kaçtığını öğrendiklerinde çok
şaşırdıklarını kaydetti.
Ne olursa olsun her ihbarı büyük bir ciddiyetle dikkate
aldıklarını dile getiren Acar, AFAD olarak görevlerinin her ihbara gitmek
olduğunu söyledi.