Haber:
Aslı Akış
Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) sayılı günler
kaldı. Milyonlarca öğrenci ve veli vakaların artışa geçtiği bu dönemde
tedirgin. Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, vakaların yüksek
olduğuna dikkat çekerek sınavsız bir eğitim istediklerini söyledi. Sürecin LGS
öğrencileri açısından çok ciddi etkilere neden olduğu dile getiren Gezici,
eğitimde ciddi eşitsizliklerin yaşandığını aktardı.
“SANKİ
MİLYONLARCA ÖĞRENCİ EĞİTİM HAKKINA ULAŞMIŞ!”
Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı
Gezici, Milli Eğitim Bakanlığını hazırladığı sınav takvimine ilişkin konuşarak;
“Bakanlığımız kılavuz hazırladı. O kılavuzun yayınlanma biçiminden sanki biz
salgın yaşamıyormuşuz, Bakanlığın kendi verilerinde milyonlarca öğrencimiz
eğitim hakkına ulaşmış, hiçbir şey yokmuş gibi rutin bir kılavuz. 6 Haziran’ın itibariyle
sınav olacak öğrencilerimiz. Zaten biz eğitimdeki eşitsizlikleri çok ciddi olduğunu
söylüyorduk. Pandemi dönemimde yoksulluğun ve bu eşitsizliğin her türlü haklarımıza
ulaşmada bir sınıfsal fark yaşadığımızı görüyoruz. Sağlık hakkında da eğitim
hakkında da.” şeklinde konuştu.
“BU
SINAV EŞİTSİZ VE
EŞİTSİZLİĞİ KALICILAŞTIRIYOR”
Uzaktan eğitim sürecinde öğrencilerin eşit
koşullarda eğitim hakkında sahip olmadığına işaret eden Gezici; “Bu sınav
geleceğe hazırlanırken bütün çocuklara sanki eşit şartlarda kamusal eğitim
hakkı sunulmuş, çocuklar eşit bir şekilde eğitime ulaşmış gibi bir kere baştan
çok eşitsiz ve eşitsizliği kalıcılaştıran bir şey. Çocuklarımız maalesef
evlerinde. Kimi öğrencilerimizin ise geçime, emeğe destek sağladığını biliyoruz.
Uzaktan eğitim araçlarının olmadığını hepimiz görüyoruz. Bütün
toplum yaşıyor bunu aslında. Bu öğrencilerimizin hakkı yok
sayılarak eşitsiz bir sınavla eşitsiz bir gelecek inşası oluyor. Dolayısıyla bu
çok ciddi bir problem bizim açımızdan.” dedi.
“SINAVSIZ
BİR EĞİTİM İSTİYORUZ”
“Sınavsız bir eğitimi konuşmanın vaktidir”
diyen Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici; “Biz
baştan beri söylüyoruz, öğrencilerimiz söylüyor. Hem yüz yüze sağlık hakkını
risk eden hem eşitsiz bir geleceği meşrulaştıran bir araç olarak sınav duruyor.
Bu sınavların aslında meşrucu olmadığına da söylemek gerekiyor. Son derece
eşitsiz bir durumdayız. Normal ölçme araçlarıyla pandemi süresince bu
olağanüstü durumun ölçülmesi de zaten başlı başına bir eşitsizlik. Geçtiğimiz
yıl öğrencilerimizin sosyal medyadan bir itirazları olmuştu. Sınavsız bir
eğitim istiyoruz. Öğrencilerin son derece eşitsiz koşullarda eğitim hakkına
ulaşamadığı yerde eşitsiz bir geleceği inşa etmenin aracı olarak görüyoruz. Sınavsız
bir eğitimi konuşmanın vaktidir diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“ÇOK
CİDDİ KAYIPLARIMIZ VAR”
Zehra Kulalı Gezici, öğrencilerin sadece
akademik anlamda değil her türlü ciddi kayıpları yaşadığına vurgu yaparak, öğrencilerin
duygusal, psikolojik, sosyolojik anlamda gelişimlerinin sekteye uğradığının
altını çizdi. Gezici; “Özellikle kritik gelişim döneminde olan okul öncesi,
ilkokuldaki öğrencilerimizin sadece akademik anlamda değil, her türlü ciddi
kayıpları var bu süreçte. Çünkü uzaktan eğitim onlara uygun bir eğitim modeli
değil zaten. Her türlü ruhsal, psikolojik, fizyolojik, fiziki her türlü
gelişimi açısından etkilendiler. Çocukların
sadece akademik anlamda değil, çok ciddi sorunları var. Obozite, duruş
bozuklukları görülebilir şeyler. Çocuklarımızın gerçekten duygusal, psikolojik,
sosyolojik anlamda gelişimlerinin son derece sekteye uğradığını biz biliyoruz. Olağanüstü
bir koşulda karar alıcıların, iktidarın, Milli Eğitim Bakanlığının bütün bu
süreçleri gözeten bir yerden kararları alması gerekiyor. Çok ciddi kayıplarımız
var. Bu kayıpların bir telafisi gerekiyor. Sanki bunlar yokmuş gibi çocuklarımızda
birde sınavla oluşturulan kaygıyla baş başa bırakıyoruz” diye konuştu.
“AİLELER
VE ÖĞRENCİLER KAYGILI”
Zehra Kulalı Gezici, ailelerinde
öğrencilerinde sınav kaygısı yaşadıklarını belirterek bakanlığa seslendi.
Gezici; “Ailelerimiz çok sıkıntılı. Veli aç kalabilir ama çocuğuna bir şey
veremediğinde annelik-babalık işlevi bozulduğunda, psikolojilerinin çok daha
fazla bozulduğunu görüyoruz. Çocuğuna bir pantolon alamayan bir velinin intihar
ettiğini biliyoruz. Bu sınavlar velilerde ben çocuğuma yapamadım. Artık veliler
ve öğretmenler baş başa bu sistemde. Karar alıcılar bunu görmüyorlar. Velilerin
bu anlamda çok üzgün ve kaygılı olduklarını biliyoruz. Bu zor bir süreç. Bu kaygıyla
hem velilerimizi hem öğrencilerimizi baş başa bırakmamak gerekiyor. Şimdi
uzaktalar. Bakanlık her şey yolundaymış okullar yüz yüze devam ediyormuş gibi
düşünüyor ama derslere katılım çok az. Uzaktan katılıma da çok az, yüz yüze de
katılama da çok az. Çok ciddi bir salgın var. Bizlerin bu ortamda çalışma yükü
çok fazla artmış durumda” şeklinde konuştu.
