Burcu,
2009’da gelin geldiği merkeze bağlı Pınarlar köyünde topraksız tarıma merak
sararak marul yetiştirmek üzere yola çıktı.
Tarım
ve Orman Bakanlığının “Genç Çiftçi” projesinden hibe desteği alan
Burcu, 10 yıllığına kiraladığı arsanın üzerine Batı Karadeniz’deki
“ilk” topraksız tarım serasını kurdu.
Bir
havuzda 5 bin kök marul ile başladığı üretimde ilk hasadını gerçekleştirerek
ürünlerini satan Burcu, başarısıyla köy halkının takdirini kazandı.
Burcu,
durgun su kültüründe iyi tarım uygulamaları ve organik tarım uygulamaları
çerçevesinde marul yetiştiriciliğine 3 havuzda üretimini iki katına çıkararak
devam ediyor.
“Devletimiz
kadınlara öncelik tanıyor”
İki
çocuk annesi Hediye Burcu, yaptığı açıklamada, İstanbul’da büyüdüğünü ve
evlenerek Düzce’ye geldiğini söyledi.
Burada
eşiyle “köy hayatı” yaşadıklarını dile getiren Burcu, “Bu işe
‘Genç Çiftçi’ projesinden destek alarak başladım. Eşimle hayal ederek bu işe
giriştik, eşimin bana desteği çok büyük. Köyde evimin yanında bir arsa
kiraladım, seramızı burada kurduk. İlk etapta 5 bin kök marul ekerek hasadımı
yaptım. İkinci etapta da 3 havuz kurarak yaklaşık 10 bin kök marul ektim. Şu an
onların büyümesini heyecanla bekliyoruz, her gün çocuk sever gibi onları
seviyoruz.” diye konuştu.
Burcu,
köyde bir “ilki” başardığını belirterek, “İstanbul’da doğup
büyüdüğüm için köy ve sera ortamını bilmiyordum, kadınlara öncülük de yapmak
için ve eşime destek amaçlı bu işe başladım.” dedi.
Kadınların
da bu tür işleri yapabileceğini vurgulayan Burcu, “Onlar da eşlerine,
ailelerine maddi anlamda destek verebilir. Sağ olsun, devletimiz kadınlara
öncelik tanıyor. Onlar da bu işi yapsınlar. Tüm kadınlarımız topraksız tarım
yapabilir.” ifadelerini kullandı.
“İlk hasat
gününü unutamayız”
İbrahim
Burcu da eşinin büyük bir istek ve gayretle köye “yeni bir kalkınma
hamlesi” getirdiğini söyledi.
Eşinin,
hibe desteği alarak kurduğu serada yaşadıkları ilk hasat gününü
unutamayacaklarını dile getiren Burcu, şunları kaydetti:
“Bu
işte başarılı olduk, o günkü mutluluğu tarif edemem. Suyun içerisine fide
ekiyorsunuz, çevredeki insanlar ‘Suda marul yetişir mi?’ diye dalga geçiyor.
Tabii bunu bilmeyene anlatamazsınız. Marulun gelişmesini gördükçe bu işin
olabileceğinin farkına vardılar. Çevremizdeki insanlar da destek oldu. Burada
organik ve iyi tarım yapıyoruz, daha sağlıklı, daha hijyenik bir ürün. Suda
yetiştiği için de hastalık olmuyor, çamur, böcek olmuyor. Havuzdan çıkararak
direkt salataya koyarak bu marul yenir.”
“Sera müze
gibi oldu”
Burcu,
seranın her gün vatandaşlar tarafından ziyaret edildiğini belirterek,
“Seramız, müzeyi geçmiş durumda. Meraklı olanlar, bu işi yapmak isteyenler
sürekli geliyor. Biz de elimizden geldiği kadar destek vermeye çalışıyoruz. Eve
gelenleri bile serayı ziyarete geldi sanıyorum.” ifadelerini kullandı.
İbrahim
Burcu, yoğun bir ilgiyle karşılaştıklarını, bunun da kendilerini mutlu ettiğini
sözlerine ekledi.