Haber: Aslı Akış
Gerede’de din görevlisi olarak görev yapan 47 yaşındaki
Çetin Günen, 2019 yılının Eylül ayında C4 boyun seviyesinden 6cm büyüklüğünde
kitle alınması sonrasında, sinir zedelenmesi şikayeti ile BAİBÜ İzzet Baysal
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdu.
Hastaneye geldiğinde sağ kolunu kullanamayan Günen, kişisel bakım ve günlük
yaşam aktivitelerini yapmakta zorlandığını kaydetti.
Gece ağrıları, omuz dirsek açıklığı, yemek yiyememe, el-yüz
yıkayamama, üst giyememe vb. şikayetleri sonrasında uygulanacak tedavileri
belirlenen Çetin Günen, BAİBÜ İzzet Baysal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ergoterapisti Ebru Nur Kemaloğlu Karabacakoğlu
ile tanıştı ve Ergoterapiye başladı.
Fiziki değerlendirmesi de yapılan Günen’e, normal hissetmesi gereken
duyuyu fazla hissediyor olmasından kaynaklı duyu tedavisi de uygulandı.
BAİBÜ İzzet Baysal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Ergoterapisti Ebru Nur Kemaloğlu Karabacakoğlu,C4 boyun
seviyesinden kitle alınması sonrasında sinir zedelenmesi tanısı ile tedavi
gören 47 yaşındaki Çetin Günen hakkında bilgiler verdi.
“SAĞ ELİNDE HASAR
MEDYANA GELMİŞ”
Ergoterapist Ebru Nur Kemaloğlu; “Hastamız Çetin Bey 47
yaşında. 2019 yılının Eylül ayında C4 boyun seviyesinden 6cm büyüklüğünde bir
kitle alınmış. Kitle alındıktan sonra da sinir zedelenmesi meydana gelmiş. Bize
geldiği zaman omuz, dirsek hareket açıklığı limitasyonu vardı. Yeterli miktarda
açılmıyordu. Günlük yaşam aktivitelerinde ciddi derecede katılım kısıtlılığı
vardı. Hastamızın dominant olan tarafı en çok kullandığı sağ elinde hasar
medyana gelmiş. Çetin bey ortalama 3-4 haftadır Ergoterapi alıyor. Biz geldiği
zaman el rehabilitasyonu omuz, diresek ve el için ayrı değerlendirmeler yaptık”
diye konuştu.
“BÜTÜNCÜL BİR TEDAVİ
UYGULUYORUZ”
El rehabilitasyonu ve duyu tedavisi uyguladıklarını belirten
Ergoterapist Ebru Nur; “Çetin Bey’in çok fazla hissediyorum, sıcak olmayan bir
şeyi çok sıcak hissediyorum şeklinde duyusal anlamda şikâyeti vardı. Biz
hastamızı el ve fiziki açıdan değerlendirdikten sonra birde duyusal
değerlendirmesini yaptık. Sonra günlük yaşam aktivitelerini analiz ettik. En
çok problem olan alanları belirledik. Daha sonra bütüncül bir tedavi planı
oluşturduk. Hastamız burada hem el rehabilitasyonu tedavisi alırken hem de
yetişkin duyu tedavisini alıyor. Fazla hissettiği yani Hipersensitivite olan
hastamızı biraz daha normal seviyeye çekmeye çalışıyoruz duyusal anlamda. Çünkü
günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirebilmesi için fiziki anlamda buna ek
olarak duyusal anlamda tam bir verim elde etmemiz gerekiyor. Biz ikisini kombin
olarak çalışıp aynı zamanda sorun olan hastamız için yemek yeme aktivitesi sağ
el ile yapıldığı için o sorundu. Ek olarak el rehabilitasyonu ve duyu tedavisi
dışında günlük yaşamda problem olan alanları da çalışıyoruz. Kullandıkları
materyaller ile Bizim bazı materyallerimizi el rehabilitasyonu için
kullanıyoruz. Ön kol, parmak kasları el bileği güçlendirme yapıyoruz öncelikle”
şeklinde konuştu.
“NORMAL HİSSETMESİ
GEREKEN BİR DUYUYU AŞIRI HİSSEDİYOR”
Hasta Çetin Günen’in normal hissetmesi gereken bir duyuyu
aşırı hissettiğini vurgulayan Ergoterapist Ebru Nur Kemaloğlu; “Duyusal anlamda da çalışmalar
yapıyoruz. Farklı farklı duyusal uyaranları hastamıza vererek normal olan
seviyeye çekmeye çalışıyoruz. Çünkü şu anda hastamızda normal hissetmesi
gereken bir duyuyu sinir zedelenmesinden dolayı aşırı hissediyor. Biz bunu
diğer aktiviteler ile normale çekmeye çalışırken aynı zamanda da güçlendirme
yapmamız gerekiyor aktiviteler sırasında. Bunu bazen materyaller ile bazen de
günlük yaşam aktivitelerine biraz daha serpiştirerek yapmaya çalışıyoruz”
ifadelerini kullandı.
“SAĞ ELİMİ KULLANMAYA BAŞLADIM”
Karacasu beldesinde bulunan ve Türkiye’nin birçok yerinden
tedavi için gelen hastalara hizmet veren Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR)
Hastanesinde, Ergoterapi ünitesinde, tedavi gören Çetin Günen (47), yaşadığı
süreci aktararak; “Hastaneye geldiğimde kolumu tam kullanamıyordum. Mustafa
Fatih Yaşar Bey Ergoterapi yazdığında ben “oda neymiş” diyordum. Çünkü hiç
duymamıştım. Sonra Ebru Nur hanımın yanına geldim. Bana ne faydası olacak
diyordum. 2-3 hafta sonra Ebru Nur Hanım bana sıra verdi. Buraya geldiğimde
yarım saat çalıştık. Bu yarım saat sonunda ben terledim. Çok basite
indirgediğim bir şeydi, hakikaten
yapamadığım çok şey varmış bunu öğrendim ve yapmaya başladım.
Ben yemek yerken elimi tam manası ile kullanamıyordum. İlk
başta Ebru Nur Hanım bana bazı taktikler öğretti onunla sağ elimi kullanmaya
başladım. Şu anda yemek yiyorum. Materyalleri almam gereken yerlere alamıyordum
veya koymam gerekeni koyamıyordum, onları yapmaya başladım. Şu anda tedavim iyi
gidiyor” şeklinde konuştu.