Bolu 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklar Avad
Cemğan El Abdullah ve Firas Atiye Al Abdan tutuklu bulundukları Çorum L Tipi
Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile
katılırken, tutuksuz sanık Ahmet E. ve sanıkların avukatları duruşma salonunda
hazır bulundu.
Duruşmada, kimlik tespitinin ardından iddianamenin özeti
okundu.
Tercüman aracılığı ile yaptığı savunmasında hakkındaki
suçlamayı kabul etmeyen Avad Cemğan El Abdullah, kendisinin iddia edildiği gibi
Ahmet E’nin evinde kalmadığını, aksine oğlu tarafından kiralanan evde ikamet
ettiğini ileri sürdü.
Ahmet E’nin evinde yakalandığını da kabul etmeyen Abdullah,
“Diğer iki şahıs benim DEAŞ adına milis faaliyetlerini yürüttüğümü ifade
ettiler ise de bu doğru değildir. Terör örgütü bölgeye geldiğinde işime devam
edebileceğimi söylediler. Ben de onların kontrolü altındaki alanda işime devam
ettim. Bu nedenle yanılgıya kapılarak bu şekilde beyanda bulunmuş
olabilirler.” diye konuştu.
Firas Atiye Al Abdan ise yaşadığı köyün DEAŞ militanları
tarafından ele geçirilmesi sonucu 2016 yılının başlarında örgüte katıldığını
itiraf etti.
Örgüt içinde kaldığı yaklaşık 9-10 aylık süre içinde
yaşadıklarının çok ağır geldiğini de belirten Abdan, “Aynı yılın onuncu
ayında örgütten kaçtım. Köyümde saklanmayı denedim. Fakat örgüt beni
yakalayarak 2 ay hapsetti. Suçsuz olduğuma dair bir evrak verdikten sonra beni
serbest bıraktı. Ardından değişik yollar deneyerek Cerablus üzerinden
Türkiye’ye geldim.” şeklinde konuştu.
Abdan, örgütle bağlantısını kopardığı 2016’nın onuncu
ayından sonra onlarla hiçbir bağı ve teması olmadığını savundu.
Mahkeme heyeti tarafından daha önceki ifadelerinde Avad
Cemğan El Abdullah ile ilgili beyanlarının sorulması üzerine Abdan, şunları
söyledi:
“Cemğan benim köylü olur. DEAŞ militanları köye
geldiğinde yaptığı işe devam etti. Ben de kendisinin işini devam ettirdiğini,
DEAŞ militanlarına da su götürdüğünü söylemiştim. Yaşamsal bir tehlike, zorlama
ya da korkudan dolayı böyle davranmış olabilir. Kendisinin milislik yaptığını
ya da örgütün ideolojisini benimseyerek onlara dahil olduğunu görmedim. Ben
Cemal’in DEAŞ ile çalıştığını söylemiştim ancak savaştığına dair bir bilgim
olmadığını da söylemiştim. Kendisinin örgüt adına savaştığını ya da milislik
yaptığını da görmedim.”
Ahmet E. ise hakkındaki iddiaları reddederek, şu ifadeleri
kullandı:
“Cemğan’ın benim evimde kaldığı iddiası doğru değildir.
Neden bu örgütle bağlantım olduğunun düşünüldüğünü bilmiyorum. Suçsuzum. Ayrıca
ele geçirilen cep telefonumda bulunan DAEŞ’e ait 42 saniye süren ve örgüt
propagandası yapan videonun telefonuma nasıl geldiğini bilemiyorum. Söz konusu
videonun telefonumda bulunması benim onları desteklediğim ve onayladığım
anlamına gelmez.”
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların yurt dışı çıkış yasağıyla
tahliyelerine karar vererek, duruşmayı cumhuriyet savcısının esasa ilişkin
mütalaasını hazırlaması için 18 Aralık’a erteledi.