Haber: Aslı Akış
Karacasu beldesinde bulunan ve Türkiye’nin birçok
yerinden tedavi için gelen hastalara hizmet veren Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon (FTR) Hastanesinde, Ergoterapi ünitesinde, gelişim geriliği,
dikkat eksikliği, otizm, öğrenme güçlüğü bulunan çocuklar, ünitedeki bir odada
oluşturulan terapatik ürünler eşliğinde günde 45’er dakika Ergoterapist
eşliğinde tedavi ediliyor. Ergoterapi ünitesinde, sağlık sorunları bulunan
çocukların tedavisinin yanı sıra çocukların günlük hayattaki yaşam
aktivitelerinin de geliştirilmesi amaçlanıyor.
Fizik Tedavi Hastanesi Ergoterapisti Ebru Nur Kemaloğlu,
temel amacı kişilerin günlük yaşam aktivitelerine katılarak bağımsızlık kazanmalarını
sağlamak olan Ergoterapi’nin çocuklar ile her yaş grubuna da uygulanabildiğini
söyledi.
“DİSLEKSİ’DE EN
ÖNEMLİ PROBLEM GÖRSEL ALGI”
Ergoterapist Ebru Nur Kemaloğlu; “Ergoterapinin her
yaştan bireyi bütüncül olarak değerlendiren ve tedavi veren bir meslek gurubu
olduğunu belirterek; “Kişi bize geldiği zaman biz kişiyi hem fiziki hem duyusal
hem bilişsel olarak değerlendiriyoruz. Akabinde de günlük yaşam aktivitelerini
analiz ediyoruz. Günlük yaşam aktivitelerinde tespit ettiğimiz problemlere
yönelik her kişiye özgü birebir müdahale planı oluşturuyoruz ve ünitemizdeki
alanlar ile materyaller vesilesiyle tedavimizi gerçekleştiriyoruz. Fizik tedavi
hastanemizde özel öğrenme güçlüğü, Disleksi tanılı çocuklarımıza tedavi
veriyoruz. Çocuklarımız bize geldiği zaman psikiyatri servisinden tanılarını
alıyorlar ve Disleksi tanısı ile geliyorlar biz de çocuğu bütüncül olarak
değerlendiriyoruz. Disleksi’de en önemli problemlerimizden biri görsel algılama
oluyor. Görsel algılamaya yönelik ünitemizde aktiviteler gerçekleştiriyoruz”
şeklinde konuştu.
“YİĞİT BOLU’DA
ERGOTERAPİ ALAN İLK ÇOCUĞUMUZ”
Tuna Yiğit Ak’ın 7 ay önce hastaneye başvurduğunu ifade
eden Ebru Nur Kemaloğlu Disleksi tanısı konulan çocuklara ulaşmaya
çalıştıklarını söyledi. Kemaloğlu; “Hiç harfleri okuyamıyor, karıştırıyordu ve
yaşıtlarına göre okuma ve yazmada problemler vardı. İkinci sınıf olmasına
rağmen okuma yazmayı bir türlü gerçekleştiremiyordu. Hiçbir yerde de buna uygun
tedavi alamıyordu. Ailemiz Disleksi derneğine gittiler. Disleksi derneğinden
ailemize Ergoterapi alması gerektiği söylendi ve ailemiz bizi bu şekilde buldu.
Yiğit, baktığımız zaman ilk örneklerimizden. Çünkü öğrenme güçlüğü olan
çocuklar özel eğitim ve özel yerler dışında hiçbir yerde tedavi alamıyorlar.
“BİR İLKİ
GERÇEKLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Fizik tedavi hastanemiz sağlık alanı içinde kamuda
Ergoterapi bu hizmeti veren bir hastane. Biz bir ilki gerçekleştirmeye
çalışıyoruz. Bununla ilgili de bu çocuklara bir faydamız dokunsun diye projeler
yapmak istiyoruz. Ergoterapi Türkiye’de yeni bir meslek olduğu için yeni yeni
biliniyor ve gelişiliyor. Onun için biz bu çocuklarımız ulaşmaya çalışıyoruz.
Bu bakımdan Tuna Yiğit Ak Bolu’da bu şekilde tedavi alan ilk örneklerimizden.
İnşallah diğer çocuklarımıza da faydamızın dokunmasını istiyoruz.” diye
konuştu.
“ HIZLA İLERLEME
KAYDETTİK”
Ergoterapi ünitesinde çocuğu tedavi gören Zeynep Ak, Ergoterapi’nin
çocuğunun gelişimi için büyük bir şans olduğunu belirterek tedaviden olumlu
sonuç aldıklarını söyledi. Ak; “ 2 yıl önce Disleksi yani özel öğrenme güçlüğü
tanısı aldık. 1,5 yıl kadar Ergoterapiden habersiz çalışmalarımız oldu. Destek
ve özel eğitim aldık ancak çok fazla bir yol kat edemedik. Çok uğraşmamıza
rağmen 1,5 yılda harfleri bile tanıyamıyor, unutuyorduk. Ergoterapi
çalışmalarından sonra 29 harfi tanıyabilir hale geldik. Heceleri oluşturduk, kelimeleri okumaya
başladık. Açıkçası başlarken düşünmediğim bir hızla ilerleme kaydettik.
Disleksi tanısı almış çocuklarına ailelerine özellikle
ifade etmek istiyorum; bu çocukları lütfen yaftalamayalım. Çünkü bu çocuklar
harfleri yanlış, ters yazıyorlar. Çocukları bunları dikkatsizlik ya da
tembellikten yapmıyorlar. Çocukların özel eğitim alması gerekiyor. Aileler bu
süreci çok iyi yönetmeliler. Biz Ergoterapi ile çok büyük gelişmeler sağladık.
Türkiye’de inşallah bu konuda özellikle kamuda bu çalışmalar artar” ifadelerini
kullandı.
“ERGOTERAPİ
DİSLEKSİDE EN ÖNEMLİ BASAMAKLARDAN BİRİ”
AK, Ergoterapi’nin Disleksi de en önemli basamaklardan
biri olduğunun altını çizerek; “Biz her
türlü yolu denediğimiz halde fizik tedavide aldığımız kazanımları maalesef o
hızla alamadık. Hastane başhekimi, ebru hocamız ve yönetime teşekkür ediyorum.
Onların sayesinde biz bugün okuma yazmayı öğrendik. Bu benim için çok büyük bir
mutluluk.
“AİLELER PEŞİNİ
BIRAKMAYIN BU İŞİN ÇÖZÜMÜ VAR”
Çocuğunuzun okuyamadığını, yazamadığını gördüğünüz zaman çok
üzülüyorsunuz. Zekâ ile ilgili bir sorunları yok her şeyin farkındalar. Bu
çocuklar çok bilinçli, sosyal becerileri yerinde, kişisel bakımlarını yerine
getirebiliyorlar ve aile içinde ilişkileri çok güzel ama iş okula geldiği zaman
okuma yazma yok. Aileler peşini bırakmayın bu işin çözümü var demek istiyorum.
İleride çocukların hayatları için gelişme sağlayacaklar. Benim oğlum okuma
yazma öğrenmese bile gelecekte hayatını sürdürebilecek” şeklinde konuştu.