Uçar’ın yazısı şöyle:
“Her
şehrin kendine özgü bir şehir kültürü, bir şehir kimliği vardır.
Bir
kentin kimliğini oluşturan o kentin tarihi dokusu ve kültür varlıklarıdır.
Tarihine, kültürüne katkıda bulunan da kentin kimliğidir.
Bu
bağlamda Bolu’muz da, geçmiş dönemleri anlatacak, atalarımızın bizlere
mirasıdır diyebileceğimiz nelerimiz var? (Elimizde tek kalan Taşanın hali
ortada)
Birçok
şehrin var. Ama maalesef Bolu’muzun (başta tarihi dokusu ve kültürüyle) bir
şehir kimliği yok.
Bir
turist bir kentti ziyaretinde o kentin tarihini ve kültürünü görmek ister.
Bolu’muzun
turistlik otellerine, tatil için gelen misafirleri Bolu merkeze çekecek ve
ekonomik anlamda da katkı sağlayacak, tarihimizi ve kültürümüzü anlatan bir
şeyimiz var mı? (Köroğlu heykeli dışında) Hadi gösterecek tarihimiz ve yapımız
yok oldu; kültürel değerlerimizden “Bolu mutfağımız var” diyoruz, ilimizi
ziyaret eden misafirimizi ağırlayacağımız bir lokantamız var mı?
Mutfağımız
diyoruz, kaplıca şehriyiz diyoruz, nilüferimiz var diyoruz, Kıbrısçık taşımız
var diyoruz, sirkemiz, manda kaymağımız, mantarımız var diyoruz, diyoruz. Ama
sadece diyoruz!
Sivil
Toplum Kuruluşları ve yurttaşlar; tarihine, kültürüne çevre değerlerine karşı
hem hak sahibi hem de bu değerleri korumada ve tanıtmakta sorumludurlar.
Geleceğin
Bolu’sunu “Yeşil Bolu, Turizm şehri Bolu, Eğitim şehri Bolu” söylemiyle kurmayı
hedeflerken şehrin kültürünü, tarihini koruyacak, ortaya çıkaracak, değer
yargılarına sahip çıkacak ve çevre bilinçli bireylerin, kurumların olması
gerekir. Kültür, sanat ve şehir birbirini tamamlayan kavramlardır.
Başta
çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere kentte yaşayan bireylerimize yönelik
“aidiyet duygusunu” oluşturacak tarihini, kültürünü tanıtma, koruma, kazandırma
ve çevre bilinci reflekslerini geliştirecek uygulamalı programlar,
görsel-işitsel-yazılı basılı yayınlar ve kent kültürünü geliştirecek kültür ve
sanat programları yapmak çok ama çok önemlidir.
Bu
kentte yaşayanlar olarak, varlığını bu kentin insanlarına adayan, İli ile
özleşen, kimlik katan Merhum İZZET
BAYSAL BABAMIZI. Rahmetle Minnetle Anıyorum…”