Bolu Belediyesi, 2018
yılı Şehir Ödülleri (City Awards) kapsamında Türkiye’de ‘Gastronomi Şehri’ ödülünün
sahibi oldu.
Yaşayan Şehirler Platformu tarafından her sene 20 ana
kategoride verilen 300 proje başvurusu arasından Şehir Ödülleri’nde bu sene
Gastronomi Şehri’ ödülüne Bolu Belediyesi layık görüldü.
Yaşayan Şehirler Platformu ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nin
birlikte düzenlediği “Şehir Ödülleri Türkiye” yarışması İzmir DEU Sabancı
Kültür Sarayı’nda gerçekleşti. Ödül töreninde konuşan Bolu Belediyesi Başkan
Yardımcısı Emine Davarcıoğlu, Bolu mutfağını, aşçılarını dünyaya tanıtmaya
başlıyoruz” dedi.
Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Emine Davarcıoğlu,
dünyanın neresine gidilerse gidilsin Bolulu aşçıların olduğuna dikkat çekerek; “Bolu yemeği iyi pişiren, aşçılarıyla ünlü bir
şehir. Dünyanın neresine giderseniz gidin mutlaka Bolulu bir aşçı ile
karşılaşırsınız. Artık aşçılık babadan
oğula geçen bir meslek olarak değil bundan sonra bunlarla ilgili eğitimler de
verildiği için ve Bolu’da Yeniçağa’da aşçılık meslek yüksekokulu, Mengen’de
Gastronomi fakültesi, aşçılık yüksekokulu olmak üzere birçok bilimsel olarak
aşçı yetiştiren okullarımız oldu. Bundan sonra her yerde daha fazla Bolulu
aşçıları göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Bolulu aşçıların Osmanlıdan Cumhuriyet dönemine kadar mutfaklarda yer aldığına değinen Davarcıoğlu;
“Osmanlı döneminde Göynük Osmanlı mutfağının arka bahçesi olmuş. Oradan Bolulu
aşçılar Osmanlı döneminden Cumhuriyet dönemine kadar saraya gelmiş. Cumhuriyet
döneminde başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün Cumhurbaşkanlarımızın
mutfaklarında mutlaka Bolulu aşçılar olmuştur. Bu hem Bolu’nun insanına olan
güveni hem de yemeklerin onlar tarafından çok güzel yapılmasından dolayı diye
düşünüyorum” dedi.
“MUTFAĞIN KALBİ
OLMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Davarcıoğlu, Bolu’nun gelişmesi yolunda adımlar atıldığını
ve dünyaya tanıtmayı amaçladıklarını kaydederek; “Bolu’da spor, turizm,
üniversite kenti olma yolunda ilerliyoruz. Şu anda şehrimizin nüfusu 160 bin
ancak 32 bin’i üniversite öğrencisi. Turizm’in gelişmesi için Bolu’nun Tabiatın
Kalbi olmasının yanı sıra mutfağın da kalbi olması için çalışmalarımız devam
ediyor. Bununla ilgili olarak bu sene 5’incisini düzenlediğimiz Uluslararası
Mutfak Günleri’nde 80 tanesi yabacı ülkeden olmak üzere yaklaşık 426 tane şefi
Bolu’da ağırladık. 30’a yakın öğrenci Bolu’da yarıştı. Dolayısıyla Bolu’yu bu
yönde ilerletmeye, Bolu mutfağını, aşçılarını dünyaya tanıtmaya başlıyoruz.
Bunun yanı sıra Bolu’ya ait bütün ürünleri, bitkilerin hepsini toplamaya
çalışıyoruz. Endemik bitki bahçemiz bunlardan bir tanesi. Yine Bolu’ya ait Iza
Buğdayının tescili için uğraşıyoruz. Dünyaya tanıtmayı amaçlıyoruz. Kızılcık
tarhanasının Coğrafi işaretini aldık. Bolu’nun Mutfak kültürünü
ölümsüzleştirmek adına yemek kitapları basıyoruz. Bunlardan bir tanesi
Üniversite ile birlikte yaptığımız “yemeklerin tarihsel geçmişleri” şeklinde
konuştu.
