CHP Bolu il Başkanı Kazım Karsu, AKP iktidarında Onkoloji
Bölümüne bir türlü Onkolok doktor ataması yapılmadığına dikkat çekerek; “ Yüzlerce Kanser tedavisi gören vatandaşımız
sırf bu yüzden çevre illere giderek tedavi oluyorlar. Bolu’da yaşayan
vatandaşlarımızın Ankara’ya ya da Düzce’ye gitmeleri şart mı? Bolu’da niye
tedavi olamıyorlar? AKP-MHP hükümetinin öve öve bitiremediği sağlık politikası
bu mu? Bolu Abant İzzet Baysal
Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümüne doktor atanması hiçbir dönemde bu
kadar zor olmamıştı. AK Parti yöneticilerine sesleniyorum ‘Halk sizden uzman
doktor atandığına dair müjdeli bir haber bekliyor. Umarım bu çağrım yerine
ulaşır ve kanser hastalarımız çevre illere gitmekten kurtulurlar” biçiminde
konuştu.
Yıllardır geçerli olan “mali disiplin” artık çöpe atıldı
CHP Bolu il başkanı Kazım Karsu, AKP-MHP hükümetinin 2020
yılında büyüme rakamı gösterebilmek için ekonominin tüm dengelerini zorlamaya
devam ettiğini de vurgulayarak; “Kurların
patlamasına, faizlerin fiili olarak yükselmesine, enflasyonun yeniden artış
trendine girmesine de bu nedenle göz yumulduğu anlaşılıyor. Her şeyden önce
atılan yanlış adımlar ekonominin tüm dengesini bozuyor. Türkiye ekonomisine
olan güven, hem içeride hem dışarıda, neredeyse sıfırlandı. CDS primleri
dünyanın en riskli ülkelerinin başında geldiğimizi gösteriyor. Rating
kuruluşları yanlış adımlar nedeniyle not kırdılar, yatırım yapılabilir ülke
puanının çok altına geriledik. Buna rağmen rating indirimlerinin devam etmesi
bekleniyor. Dışarıdaki bu algı nedeniyle Türkiye, en ihtiyacı olan dönemde,
yurtdışından borçlanamaz hale geldi” şeklinde konuştu.
“Türk Dil Kurumu gibi
vasiyet gereği aktarılması gereken paralar bile Hazine’ye aktarılıyor”
Başkan Karsu; “Artık 2001’deki reformdan bu yana geçerli
olan “mali yapısı güçlü Türkiye bankacılık sistemi” sözü söylenmez oldu. KGF ve
kamu bankalarının zararları büyüdü, önümüzdeki dönem zorunlu artacak kredi
faizleri nedeniyle reel sektör batıkları, batık kredi sorunu nedeniyle
bankacılık sisteminin zora gireceği konuşulmaya başladı. Dünyanın büyük
gazetelerinde Türkiye ekonomisinin girdiği büyük zorluklar ve çıkış yolunun zor
olduğu, borç krizine doğru gidildiği gibi analizler, giderek daha fazla gündem
oluşturuyor. Yıllardır geçerli olan “mali disiplin” artık çöpe atıldı. Bütçenin
yanı sıra İşsizlik Fonu başta olmak üzere tüm kaynaklar eritildi, Türk Dil
Kurumu gibi vasiyet gereği aktarılması gereken paralar bile Hazine’ye
aktarılıyor. “Hem kamunun hem özel sektörün yüklü dış borç geri ödemeleri nasıl
yapılacak?” diye kara kara düşünülür oldu. Ekonomide bozulan dengelerin
detayları, bu nedenle oluşan umutsuzluğun ve belirsizliğin günlük hayatta
yarattığı olumsuzluklar saymakla bitmez. Hâlbuki geniş toplum kesimleri, kötü
yönetimin getirdiği olumsuz sonuçları artık günlük hayatlarının her aşamasında,
somut biçimde hissetmeye başladı” biçiminde konuştu.