Başkan Türker Ateş, meclis başkanı Halit Ergül, oda yönetim
kurulu ve meclis üyelerinin ev sahipliğinde yapılan toplantıya Tarım ve Orman
Bakan Yardımcısı Fatih Metin, tarım reformu genel müdürü Hasan Özlü, DSİ Genel
Müdür Yardımcısı Şadiye Yalçın ve bakanlık bürokratları katıldı.
Bakan Yardımcısı Fatih Metin, çeşitli temaslarda bulunmak
üzere geldiği Kırsal Kalkınma 13. Etap Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısı’nda
yaptığı konuşmada, tarım sektöründe yaşanan yatırım iştahının kendilerini çok
memnun ettiğini söyledi.
Programın açılış konuşmasını yapan Bolu TSO Başkanı Türker
Ateş, işi dünyasının çalışmalarına yaptığı katkı ve verdiği destekten dolayı
tarım ve orman bakan yardımcısı Fatih Metin’e teşekkür etti. Başkan Ateş ayrıca,
tarımsal üretimin ve kırsal kalkınma projelerinin ilimiz açısından önemine
değinerek, 13. Etabın sektöre ve ilimize hayırlı sonuçlarla tamamlanmasını
diledi.
Tarım ve Orman Bakan
Yardımcısı Fatih Metin ise konuşmasında, seracılığı önemsediklerini belirterek,
“Çünkü Türkiye’deki bu fiyatlardaki dalgalanmaların, ürünlerdeki mevsimsel
dalgalanmaların önüne sera sayesinde geçebiliriz” dedi.
Türkiye’nin önemli bir tarım ülkesi olduğunu vurgulayan
Metin, “Ülkemizin dünyada ve Avrupa’da önde gelen bir tarım hasılası var. Bu
anlamda önemli bir tarım ülkesiyiz. Kendine yeten bir ülkeyiz. Ama dünyanın
nüfusu hızla artıyor ve artan bu nüfus hızında gıdaya ihtiyaç çok daha fazla
olacak. Bu nedenle bu gıda açığı anlamında da tarım sektörü çok daha öne
çıkıyor. Her geçen gün önemi daha da artıyor. Toplumun algısı, farkındalığı da
bu anlamda daha üst seviyeye çıkıyor. İnşallah önümüzdeki dönemde Tarım ve
Orman Bakanlığı olarak tarımsal hasılamızı çok daha yukarılara taşıyacak
verimini sağlayacak uygulamaları ve destekleri tek tek hayata geçireceğiz”
ifadelerini kullandı.
“HAYVAN SAYISI
BAKIMINDAN AVRUPA’DA 2’NCİYİZ
Fatih Metin, Türkiye’nin hayvan varlığı bakımından Avrupa’da
ikinci sırada olduğunun altını çizerek
Hayvan yemi noktasında alternatif ürünlerin önemine değindi.
Metin; “Avrupa’da hayvan varlığında ikinci sıradayız. Küçükbaş da birinci
sıradayız, büyükbaşta ikinci sıradayız. Bizdeki et tüketimi çok yüksek olduğu
için haliyle bu üretimi destekleyecek hayvansal üretim artıyor. Beyaz et ve
kanatlı da aynı şekilde. Bunların hepsinin yeme ihtiyacı var. Klasik halk
deyimi ile hayvana bakarsan o da sana bakar. Dolayısıyla yem ihtiyacı hep
artıyor. Artınca da bu yemin hammaddesi belli üretim kapasiten de belli
yetmiyor. O nedenle mısır gibi alternatif ürünleri de devreye soktuğunuzda ülke
açısından da çok ciddi bir cari açığı kapatmış olacağız. Hem bu sayede de zaten
kendine yeten çok nadir ülkelerden biri olan Türkiye’nin ileri dönük stratejik
planlamasında da çok önemli yer tutacak.”
KIRSAL KALKINMA
DESTEKLEMELERİ
Kırsal kalkınma projelerinin 2,5 milyona kadar
desteklendiğini ifade eden Metin, “Yani sizin 5 milyonluk bir yatırımınız
varsa biz bunun yarısını destekliyoruz. Bu ciddi ve büyük yatırımların da önünü
açan bir rakam.” dedi.
“Büyük projelerin desteklendiği” yönündeki algının
da doğru olmadığını vurgulayan Metin, şunları kaydetti:
“Ama şöyle bir yanlış algı var. ‘Bunlar sadece büyük
projeler şeklinde olacak’ diye bir şey yok. Yani 100 bin liralık proje getiren
arkadaşımızın da 50 bin liralık hibe desteği verecek sistemimiz var. Ben
rakamlara ve projelere baktım. Bu çok tabana yayılmamış. Yararlanmanın az
olduğunu gördüm. Bizim çeşitliliği artırmamız lazım. Bu yatırımlarımız, bizim
büyükbaş, küçükbaş ve kaz, hindi gibi, seracılık, aynı şekilde bütün tarım
aletleri, mandıra, tarım ürününün katma değerini artıracak makine, tesis gibi
yatırımlara olacak. Bunun önü açık. Tarımsal yatırımların önü açık.”
Metin, tarımsal üretimin artması ve ürünlerin tarla ve
pazardaki fiyat farkının düşmesi adına da birtakım çalışmalar yürüttüklerini
belirterek, şöyle devam etti:
“Seracılığı önemsiyoruz. Çünkü Türkiye’deki bu
fiyatlardaki dalgalanmaların, ürünlerdeki mevsimsel dalgalanmaların önüne sera
sayesinde geçebiliriz. Şu anda tarım kredi kooperatiflerine kurdurduğumuz Sera
A.Ş. vasıtası ile inşallah domates, biber, patlıcan ve salatalık gibi ürünlerde
bu açığı kapatacağız. Ama diğer ürünlerle ilgili de inşallah bu iç geçit diye
tabir ettiğimiz Bolu’nun da içinde bulunduğu bazı iller var. Bu illerde de
inşallah jeotermal yeni yenilenebilir enerjiden üretilen seraları daha da önceleyeceğiz. Onlara daha
fazla destek vereceğiz. Çok ciddi destekler vereceğiz.”
Yatırımcılara sera konusuna daha fazla eğilmeleri ve bu
alanı daha fazla araştırarak yatırım yapmaları çağrısında bulunan Metin,
“Yine küçük yatırımcılarımıza da bir takım desteklerimiz olacak.
Köylerimizde küçük seralarla bir aile işletmesi kurulabilir.” dedi.
Metin, daha sonra Gölköy Barajı Yumrukaya Regülatörü DSİ
Makinalı çalışma alanına geçerek burada incelemelerde bulundu ve çalışmalar
hakkında yetkililerden bilgi aldı.