İnanç, Gölköy Barajı’nda gazetecilere yaptığı açıklamada, 2-8 Ekim’de planlanan yarışmanın 3 Ekim Pazartesi günü başlayıp dün saat 15.00 itibarıyla sona erdiğini belirtti.
Yarışmaya katılan sporcuların bir gün daha bölgede kalarak vatandaşların ölü balıkları almasını engellediğini anlatan İnanç, bugün itibarıyla bölgede hiçbir yarışmacının kalmadığını aktardı.
Son iki günden beri ASOF ve sporcular hakkında ciddi ithamlarda bulunulduğunu dile getiren İnanç, “29 Eylül Perşembe günü denetim kurulu üyemizle buraya geldik. Perşembe günü akşam üzeri çok az da olsa suda baygın yüzen balıkları görmüştük zaten. Cuma günü de aynı şekilde az da olsa 1-2 ölüm vardı. Suyun kıyısında baygın yüzen balıklar vardı. Bunu İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüze bildirdik.” dedi.
– “Yarışma öncesinde gelişen olaylar”
İnanç, 1 Ekim’de İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile şamandıraları dikmek için suya açıldıklarında ölümlerin daha da yoğunlaşmaya başladığını gördüklerini kaydederek, “Bunların hepsi yarışma öncesinde gelişen olaylar. Yarışmamızın kura çekimi 2 Ekim Pazar günü geçekleşti. O saate kadar hiçbir yarışmacımız Gölköy kıyısında değildi. O saatte bu gölde bir sürü balık ölüsü vardı.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin en büyük balığını yakalamayı hedeflediklerini vurgulayan İnanç, “Türkiye dışından da dünyanın her yerinden izlenen bir yarışma bu. Kullandığımız malzemeler, teknikler hemen hemen her şey aynı. 14 yıldan beri olmayan bir şey son iki günde sanki biz yapmışız gibi üzerimize yıkılmaya çalışılıyor. Bu da bizi müthiş derecede üzdü.” diye konuştu.
Gölköy’de yasa dışı avcılığın ve çevre kirliliğinin önlenmesi için çok sayıda çalışma yaptıklarını, balık popülasyonunun korunması amacıyla emek sarf ettiklerini aktaran İnanç, hiçbir şekilde kimyasal yem kullanılmadığını ifade etti.
Kentin içme suyu ihtiyacının karşılandığı Gölköy Barajı’ndaki balık ölümleri üzerine, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerince, 4 Ekim’de ölü balıklardan ve sudan numune alınmıştı.