Sağlık Bakanı Fahrettin Koca‘nın geçtiğimiz haftalarda “Size önemli haber vereceğim” dediği Bilim Kurulu toplantısı bugün saat 16.00’da başladı. Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, alınan kararlar hakkında açıklamalarda bulundu.
Maskelerle ilgili merakla beklenen kararı duyuran Bakan Koca, “Bundan sonra artık açık havada maske kullanmak zorunda değiliz. Bazı durumlarda havalandırma ve mesafe kuralına uyuluyorsa maske takmak şart değil” dedi.
Kamu kurum kuruluşları, restoran ve alışveriş merkezlerindeki HES kodu uygulamasının da kaldırıldığını belirten Koca, “Hastalık belirtisi olmayan kişilerden test istenmeyecek. Okullarda 2 vaka çıkması halinde sınıfın kapatılması gerekmemektedir. Pozitif çıkan öğrenci izole edilecek” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarından satır başları şu şekilde:”Bugünkü buluşmamızsa sanırım ilk günkü endişeli konuşmalarına önem bakımından yakın, duygu bakımından son derece pozitiftir. Size nihayet beklediğiniz haberleri vereceğim. Kısıtlamalardan çok onların yerini almaya başlayan serbestlikten söz edeceğim. Huzurlarınızdaki kişi 2 yıl boyunca size kısıtlama ısrarında bulunan kişidir.
Covid-19 salgının ciddiyetini ilk kavrayan ülkelerden biri olmuştur. Koronavirüs Bilim Kurulumuz, bugün olduğu gibi gelişmeleri mercek altında tuttu ve öneriler geliştirdi. Tedbirleri ele alan salgınla mücadele edeceğimizi tanımlayan tedavi rehberlerini hazırladı. DSÖ küresel bir salgınla karşı karşıya olunduğunu henüz ilan etmeden her türlü tedbiri planlayan bu kuruldur. Bilim Kurulunun bütün üyelerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Salgın sürecinde gerekli tedbirlere erken başvurduk.
Bu açıdan bakıldığında salgın hastalığın vaka sayılarına kıyasla en az etkilediği ülkeler arasındayız. Şu anda salgının toplumsal hayatımızı eskisine oranla çok daha az etkilediğini vurgulamak isterim. Teşekkür borçlu olduğumuz, varlıkları ile iftihar ettiğimiz çok insan var. Hekim, hemşire, sağlık çalışanları, kolluk kuvvetleri, ilgili bakanlıkların personeline şükranlarımı sunuyorum. En büyük teşekkürü ise aziz milletimiz hak ediyor. Birlikte eşsiz bir mücadele verdik. Bir süredir sizlere Covid dediğimiz hastalığın gündemde kalma vasfını kaybetmekte olduğunu söylüyorum. Bu sonuca dünyanın pek çok ülkesinde de varıldığını alınan kararlar nedeniyle biliyoruz.
Ülkemizde de bazı kısıtlamalar kalkmıştı. Salgının biteceğine dair somut işaretler gördüğümüzde şartları normalleştirecek adımları attık. Karantina, izolasyon süreleri, tarama testleri, temaslılık süreleri konularında değişikliğe gittik. Gelinen noktada hepimizin bilmesi gereken Covid-19’la mücadelenin bundan böyle bilhassa aşıyla verileceğidir. Salgın hastalıkta kullanılmak üzere geliştirilmiş bir ilaç da var. 65 yaş üzeri ve bağışıklığı baskılanmış kişilere dağıtılmasına başladık. Şimdi sıra salgını toplumsal hayatımızın hakim unsuru olmaktan sağduyulu bir şekilde çıkarmakta, bir bakıma salgın esaretinden gerçek hayata geçmekte. Bilim insanlarımızdan henüz erken diyen, bekleme taraftarı olanlar da var. Birçok bilim adamı ise bizlerin sosyal gerçekleri dünyadaki benzer gelişmeleri dikkate alarak salgın baskısından kurtulmuş hayata dönüş için aldığımız inisiyatifi destekliyor.
Bakanlık olarak aldığımız kararları açıklıyorum: Artık açık havada maske kullanmak zorunda değiliz. Kapalı ortamlarda havalandırma yeterliyse mesafe kuralına uyum gösteriliyorsa maske şart değil. Yeni dönemde HES kodu uygulaması kaldırıldı. Hiçbir kurum ya da kuruluşa girişte HES kodu kontrolü yapılmayacak. Hastalık şüphesi olmayan kişilerde test istenmeyecek. Okullarda 2 vaka çıkması halinde sınıfın kapatılması şeklindeki uygulamaya gerek görülmemektedir. Pozitif çıkan öğrenci izole edilecek ve eğitim devam edecek. Birbirimizin yüzünü, gülüşünü özledik. Az değil 2 yıl. Normale dönüşün son aşamasına gelmiş bulunuyoruz. Yaşam tek duygu ve tek konu ile sürdürülemez. Alınan kararlar salgının düşüşe geçtiği realitesine dayanmakta, hayatımızın ihtiyaç duyduğu psikolojik rehabilitasyonu amaçlamaktadır.
Bakanlık adına en iyisini yapmayı, en doğru kararı vermeyi amaçladığımızdan kimsenin kuşkusu olmayacaktır. Bir kişi salgın bitmedi ya da salgın bitti dediğinde somut gerçek değişmiyor. Salgın etkisini yitirdi, gözle görülür gerçek budur. Salgın kelimesine eskisi kadar vurgu yapmaya gerek yoktur. Salgını günlük hayatın ana kriteri olmaktan çıkarmalıyız. Salgınla toplum olarak kısıtlamalar aracılığı ile mücadele etme döneminden hastalıktan bireysel olarak korunma aşamasına geçmeliyiz. Kişisel korunma da istersek süregelen alışkanlıklarımızı sürdürebiliriz. Maskeleri hayatımızdan çıkarmıyoruz, maskeyi gerektiğinde hemen takmak üzere yanımızda taşıyoruz. Özellikle büyüklerimiz, kronik hastalığı olanlarla bir arada iken maske günlük hayatımızın vazgeçilmezi olmalıdır.”