Dolar
ABD Doları 34.1048
Euro
Euro 38.0948
Sterling
Sterling 45.3949
Altın
Altın 2841.2000
BOLU ÇOK BULUTLU
5,7
ÇOK BULUTLU

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VE 6284 YAŞATIR!”

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VE 6284 YAŞATIR!”

Haber:
Aslı Akış


Bolu Kadın Platformu üyeleri “Pınar Gültekin ve katledilen tüm
kadınlar için bir aradayız” sloganıyla 24 Temmuz Cuma saat 18.00’de İzzet
Baysal Caddesi İzzet Baysal Anıtı Önünde toplandı. 


Platform adına bir basın açıklaması yapan Eğitim Sen Bolu  Sekreteri Ceren Can Perçin “ Bolu
Kadın Platformu olarak yaşamlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi
haykırıyoruz. Eşit ve özgür bir yaşam için kadın dayanışmasından güç alarak
örgütlü mücadelemize ısrarla devam edeceğiz” dedi.


Perçin; “Ülkemizde son yıllarda kadınlara ve çocuklara yönelik
artan şiddet, taciz, tecavüz ve istismar suçları devlete daha fazla sorumluluk
yüklerken siyasal iktidar mevcut sorumlulukların gerektirdiklerini yapmak
yerine var olan yükümlülüklerinden de kurtulmak derdine girmiştir. Son günlerde
İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline dair yürütülen tartışmalar ve istismara af
getiren yasal düzenleme girişimleri Türkiye’yi her geçen gün kadın ve
çocukların yaşamı için daha da tehlikeli bir ülke haline getirmektedir


14.07.2020 tarihinde 13 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda
bulunulmuş ve valiliğin açıklamasında olay alkole dayandırılarak “etrafı
rahatsız edecek hal hareketlerde bulunma” şeklinde yansıtılması yine bildik
aklama çabalarının olacağı kaygısını yaratmıştır. Şırnak halkının gösterdiği
tepkiyle istismar kamuoyu gündemine gelebilmiş ve bu konuda bir duyarlılık
yaratılmıştır. Aynı günlerde Batman’da 18 yaşında bir kadına tecavüz edilerek
20 gün alıkonulduğu, gördüğü şiddetten dolayı hastaneye yatırıldığı ve hayati
tehlikesinin olduğu ortaya çıktı. ”Seviyordum 
öldürdüm, reddedildim öldürdüm, kıskandım öldürdüm.” gibi bahaneler en
son tanık olduğumuz  Pınar Gültekin
cinayetinde olduğu gibi henüz  27 yaşında
gencecik bir üniversite öğrencisinin yaşamına kast edilmesine yol açabiliyor.
Kadın cinayetlerinin medyada yer alış biçimi, eril yargı indirimleri, faili
aklamaya dönük erkek egemen ahlak kodları ise katillerin imdadına yetişircesine
seferber ediliyor her defasında. Pınar’ı vahşice katleden Cemal Metin Avcı da
tıpkı diğer kadın katilleri gibi bu toplumdaki erkek egemen değerlerden,
uygulanmayan tedbir ve önlemlerden, defalarca verilen haksız tahrik
indirimlerinden medet umarak katletti Pınar’ı. Tıpkı Özgecan Aslan’ ı öldüren
Ahmet Suphi Altındöken gibi, Şule Çet’i katleden Çağatay Aksu gibi, Gülistan
Doku’yu kaybettiren Zainal Abarakov gibi iktidarın kadın düşmanı
politikalarından cesaret alarak bu katliamı planladı.


“İSİMLER
DEĞİŞSE DE HİKAYELER HİÇ DEĞİŞMİYOR”


İktidar kadınların yaşam hakkına kast eden yasal düzenlemelerde
ısrar ettikçe cezasızlık politikasından ve iktidarın kadın düşmanlığından
cesaret alan erkek failler her gün en az üç kadını katletmeye devam ediyorlar.
İsimler değişse de hikayeler hiç değişmiyor. Her gün sosyal medyada kaybolan
bir kadının haberi daha yüreğimize o bildik ateşi düşürüyor.


AKP’nin 18 yıllık iktidarında kadına yönelik şiddetin %1400’lerde
artış göstermesi, sadece 2019 yılında 18.623 çocuğun cinsel istismara maruz
bırakılması, iktidarın ideolojik yaklaşımından bağımsız görülemez. Kadını sadece
aile içerisinde gerici ideolojisinin dayattığı ‘’makbul’’ sınırlarda tutan ve
erkek üzerinden tanımlayan, kadın erkek eşitliğini iktidarı için tehlike olarak
gören, dindar ve kindar nesil yetiştirme hevesiyle çocukların geleceğini dini
vakıflara emanet eden iktidar anlayışının bu ülkeyi kadın ve çocuklar için
güvenilir hale getirmesi zaten beklenemez.


“KADINLARIN
YAŞAMINI KORUYAMADIĞI BİR KEZ DAHA AÇIĞA ÇIKMIŞTIR”


Siyasal iktidarın bugünlerde çekilmeyi tartıştığı İstanbul
Sözleşmesi’nin gereklikleri uygulanmış olsaydı Pınar ve Pınar gibi
kaybettiğimiz binlerce kız kardeşimiz bugün hayatta olacaktı. Şiddeti önlemenin
en önemli yolu önleyici politikaları hayata geçirmektir. Ancak Aile Çalışma ve
Sosyal Hizmet Bakanlığı bu konudaki sorumluluğunu sadece başsağlığı mesajı
yayınlamak ve davalara müdahil olmakla sınırlı tutmaktadır. Önleyici
mekanizmalar oluşturmayı, kadın erkek eşitliğini sağlayan politikalar üretmeyi
reddeden, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı yok edilirken en ufak bir itiraz
geliştirmeyen bu bakanlığın biz kadınların yaşamını koruyamadığı bir kez daha
açığa çıkmıştır” ifadelerini kullandı.


“İSTİSMARA,
ŞİDDETE, TACİZE, TECAVÜZE HAYIR!”


Ceren Can Perçin, kadına yönelik her türlü şiddetin önüne
geçmesini isteyerek; “İstismar, taciz, tecavüz ve kadına yönelik her tür
şiddetin faillerine etkili yaptırımlar uygulanması gerekirken tecavüze gerekçe
üretmeye, aklamaya çalışan zihniyetle de çocuk istismarının, kadına yönelik
şiddet, taciz, tecavüzün arkasında yatan nedenlerle ve ideoloji ile de mücadele
etmeye devam edeceğiz.


“MÜCADELE
ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”


Perçin, İstanbul sözleşmesini savunmaya ve yasanın etkin bir
şekilde uygulanması için mücadeleye davette bulunarak; “Bolu Kadın Platformu
olarak yaşamlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha
haykırıyoruz. Eşit ve özgür bir yaşam için kadın dayanışmasından güç alarak
örgütlü mücadelemize ısrarla devam edeceğiz. Eşit ve özgür bir yaşamdan yana
olan herkesi İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya, sözleşmenin ve 6284 sayılı
yasanın etkin bir şekilde uygulanması için mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz”
dedi.


 

Bolu Kadın Platformu üyeleri, Muğla’nın Ula ilçesinde önce kaybolan ve cesedi ormanlık alanda bulunan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in öldürülmesini protesto etmek amacıyla bir araya gelerek sloganlar atıp tepkilerini dile getirdiler.

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
25 Temmuz 2020
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir