Haber: Aslı Akış
“Kadına şiddeti” kınamak için düzenlenen basın açıklamasına,
Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir, CHP Bolu İl Başkanı Kazım Karsu,
CHP Merkez İlçe Başkanı Ersan Türkoğlu, CHP Kadın Kolları Başkanı Zuhal Işın
Toker, CHP kadın Kolları üyeleri ve partililer katıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi Bolu İl Kadın Kolları, 25 Kasım
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Demokrasi Meydanında ,
“kadına şiddeti” kınamak için basın açıklaması düzenledi.
Etkinlikte “Şiddet, Yetersiz Kimsenin Son Barınağıdır”,
“Ölmek İstemiyorsan Haykır”, “Korkma Gücünün Farkında Ol Sıra Sana Gelmeden
Sesini Çıkart” yazılı dövizler ile kadına karşı şiddete dikkat çekildi.
Kadınlar adına konuşan CHP Bolu Kadın Kolları Başkanı Zuhal Işın
Toker; Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Gününün
tarihçesi hakkında bilgiler vererek; “Bundan tam 59 yıl önce Dominik
Cumhuriyetinde diktatörlüğe karşı özgürlük ve hak mücadelesi veren Mirabel kız
kardeşler, yönetimin askerleri tarafından tecavüz edildikten sonra
katledildiler. 1981 yılında Dominik’te toplanan Latin Amerika Kadın
kurultayında 25 Kasım; “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası
Dayanışma Günü” olarak kabul edildi.
Geçen 25 Kasım’dan bu yana, bu topraklarda kadına yönelik
şiddet yine artarak devam etti. Kadınlar, her gün şiddete, tacize ya da
tecavüze uğradı. 2019’un ilk on ayında 383 kadın öldürdü.
Bunlar sadece medyaya yansıyanlar. Cinayetler kadınların en
yakınları tarafından işlendi.
Bazıları uzaklaştırma kararlarına rağmen öldürdü. Yani
Devlet kadını korumadı.
İşte bu yüzden kadın cinayetleri politiktir. Biliyoruz ki;
Onlar “Eşit değilsiniz” dedikçe kız kardeşlerimiz öldürülüyor. Onlar “Eşit
değilsiniz” dedikçe kazanımlarımız elimizden alınmaya çalışılıyor. Onlar “Eşit
değilsiniz” dedikçe emeğimiz yağmalanıyor. Bunlar yetmezmiş gibi, önümüzdeki
günlerde yasalaşması konuşulan yargı paketine göre, “Nafaka Hakkımız”
kısıtlanmak isteniyor. Amaç; kadının erkeğe bağımlı yaşaması, şiddetin her
türlüsüne ses çıkaramaz hale gelmesi.
“BİZ EŞİTİZ, VARIZ!”
Uğradığımız şiddete karşı Susmayacağız! Bir kişi daha
eksilmemek için “Mücadele Edeceğiz ve Kazanımlarımızdan Asla Vazgeçmeyeceğiz!”
Geleceğimize ve hayatımıza sahip çıkmak için bir araya geldiğimiz ve şiddetsiz
bir memleket hayal ettiğimiz bu günde biz daha çok “Bir Olacağız, İri Olacağız,
Diri Olacağız!” Mirabel kardeşlerden günümüze şiddete, tacize ve tecavüze
uğrayan, kahkahası yasaklanan, emeği değersizleştirilen kısacası şiddetin her
türlüsüne maruz kalan kadınlar için mücadele ediyoruz ve edeceğiz. Kadına
yönelik şiddetin son bulması için; 6284 sayılı koruma kanunu ve İstanbul
Sözleşmesi’nin tam olarak uygulanmasını, İyi hal indirimlerine son verilmesini,
Sığınma evlerinin sayısının artırılmasını, Ücretsiz danışmanlık, psikolojik ve
tıbbi destek ile yasal yardımın yapılmasını, Kadın istihdamını artırmak için
güvenceli istihdam olanakları yaratılmasını, Kadınların işe alım ve
yükselmelerinde cinsiyetçi politikalardan vazgeçilmesini, Kadın – erkek
arasında yaşanan ücret eşitsizliğinin giderilmesini, Medyanın, kadın ve
çocuklara yönelik şiddeti bir malzeme olarak kullanmaktan vazgeçilmesini talep
ediyoruz.
“KISACASI BİZ YAŞAMAK
İSTİYORUZ!”
Evde, sokakta, toplumsal yaşamda bizleri yok saymak için her
gün yeni bir saldırı ile karşımıza çıkanlar umutlanmasın. Kadınlar dün
haklarını almak için nasıl meydanları boş bırakmadılarsa bugün de meydanlarda
olacak. Biz, Eşitsizliğin fıtratından diyenlere, Sokaklarda yürümemizi ve
kahkaha atmamızı iffetsizlik sayanlara, Uğradığımız taciz ve tecavüzü etek
boyumuzla ölçmek isteyenlere,
Cinsel yönelimlerimize ve kimliğimize göre ölümü reva
görenlere, Tecavüzde rıza arayanlara karşı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!
Kadınlar için yaşamsal olan 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi’ni
uygulamamak için her yolu deneyenler karşılarında dayanışmamızın gücünü
bulacak! Biliyoruz yolumuz uzun. Ama inanıyoruz ki mücadeleyi büyüttükçe
yarınlarımız daha özgür olacak. Ve bugün 2019’un Türkiye’sinde bütün değerleri
ile yağmalanmış bu memlekette, intihar haberlerinin, krizin, savaşın,
hayatlarımızı ve haklarımızı hedef alan yasa tasarılarının ve artarak devam
eden kadın ölümlerinin ortasında, 25 Kasım’ı Emine Bulut’un son sözleriyle
anıyoruz.
“ÖLMEK İSTEMİYORUM”
Gücümüzü Bolivya’dan, Şili’den, Beyrut’tan ve Türkiye’nin 81
ilinden alarak haykırıyoruz:
Biz kadınlar, içine tıkmaya çalıştığınız kalıplara
sığmayacağız. Yaşamımıza ve haklarımıza sahip çıkacağız. Bize biçtiğiniz roller
için değil, hak ettiğimiz yaşam için var olmaya devam edeceğiz.
Şiddete karşı kararlı duruşumuz, yetecek bu şiddet kültürünü
değiştirmeye, yok etmeye…