Birleşmiş Milletler 74. Genel Kurulu’nun açılış oturumu
kapsamında, Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı (BCFN) öncülüğünde düzenlenen “Gıda
Sektörünün İyileştirilmesi” çalıştayında iş dünyası ve akademinin önde gelen
isimleri New York’ta bir araya geldi. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri
Zirvesi’nin yan etkinliği olarak düzenlenen çalıştayda sürdürülebilir kalkınma
hedeflerinin 2030 yılına dek gerçekleştirilmesi için neler yapılabileceği
tartışıldı. Çalıştay kapsamında ayrıca sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme
modellerinin geliştirilmesi, teşvik edilmesi, gıda üretiminde sürdürülebilir
modeller oluşturulması, sürdürülebilir gıda tedarik zincirlerinin
geliştirilmesi ve kurumların sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gibi
başlıklar da incelendi.
BCFN Vakfı Başkanı Guido Barilla ve Columbia Üniversitesi
Profesörü Jeffrey Sachs ev sahipliğinde düzenlenen çalıştay, şirketlerin
sürdürülebilir tarımsal gıda ekonomisine geçiş gündemiyle açılırken, en çok
yankı bulan konu ise “Gıda Sektörünün İyileştirilmesi – Gıda Sektörü ve
Sürdürülebilir Kalkınma Mücadelesi” adlı rapor oldu. BCFN, Birleşmiş Milletler
Çözüm Ağı (SDSN), Columbia Sürdürülebilir Yatırım Merkezi (CCSI), Santa Chiara
Lab-Siena Üniversitesi (SCL) iş birliğiyle hazırlanan raporda tarım ve gıda
sektörü için sürdürülebilir uygulamalar geliştirme, analiz ve teşvik etme
amacıyla geliştirilen proje ve öne çıkan bulgular yer aldı. Ayrıca gıda
şirketlerinin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkıda bulunabilmeleri için
almaları gereken aksiyonlar da paylaşıldı.
“GEZEGENİMİZİN
YARDIMIMIZA İHTİYACI VAR”
Çalıştayın açılış konuşmasında sürdürülebilir gıda,
toprak, su ve okyanuslara erişimde gıda sektörünün geliştireceği uygulamaların
kilit bir role sahip olduğunu belirten BCFN Vakfı Başkanı Guido Barilla;
günümüzdeki tarım ve gıda sisteminin açlık, yetersiz beslenme ve şişmanlığa yol
açtığının altını çizdi. Konuşmasında gıda şirketlerini sürdürülebilir kalkınma
hedefleri ışığında aksiyon almaya davet eden Barilla, “Bugün paylaşılan raporda
da görüldüğü gibi, şirketler sürdürülebilir bir gelecek için çalışmalar
geliştiriyor ancak sürdürülebilir kalkınmanın mümkün kılınması için kat etmemiz
gereken uzun bir yol var. Daha sistematik çalışmamız gerekiyor. Daha iyi ve
sağlıklı bir gelecek için gezegenimizin yardımımıza ihtiyacı var” dedi.
“HER ŞEYDEN ÖNCE
DEĞER ZİNCİRİ GÜÇLENDİRİLMELİ”
Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için sadece üretim
sisteminin değil, dağıtım zincirinin de Çin gibi gelişmekte olan ülkeleri
etkisi altına alan dijital dönüşüm doğrultusunda geliştirilmesi gerektiğini
belirten Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Direktörü Qu Dongyu ise şöyle
konuştu; “Yapılan çalışmalar tek başına yeterli değil. Üretim sistemi,
dağıtım zinciriyle birlikte değer zincirimizi de güçlendirmeliyiz. Tedarikçilerimiz
ve tüketicilerimize ekonomik değerlerin yanı sıra kültürümüzü de yansıtmalıyız.
Değer zinciri, sürdürülebilirlik kültürünün oluşturulması ve bu kültüre uygun
eğitim programlarının hayata geçirilmesiyle mümkün olacaktır. Pazardaki
rekabetin etik çerçeveler içinde sürdürülmesi; işçilere, rakip şirketlere,
tüketicilere ve diğer topluluklara zarar vermekten kaçınılması gerekiyor”
ŞİRKETLER SAĞLIKLI
BESLENMEYE YÖNELİK FARKINDALIK YARATMALI
Çatıştayda küresel sorunların başında yer alan ve agresif
olarak büyümeye devam eden obezite sorunu da görüşüldü. Günümüzde şirketlerin
sadece sağlıklı gıda üretmesinin yeterli olmadığını belirten uzmanlar, sağlıklı
ve doğru beslenmeye yönelik farkındalık yaratılması gerektiğini söyledi. Öte
yandan biyoçeşitliliğin korunması ve atık yönetimi gibi konularda eksiklikler
olduğunu vurgulayan uzmanlar; şirketlerin tedarik zincirinin
sürdürülebilirliği, işçi güvenliği ve çevresel etki gibi alanlarda
iyileştirilmeler yapılmasının gerektiğini belirtti. Çalıştayda hammadde
tedariki sürecinin iyileştirilmesinde sürdürülebilir yöntemlerle çalışan
tedarikçilerle iş birliği yapılmasının önemi vurgulandı.
REKABETTEN ÖNCE
GIDA SEKTÖRÜNDE İŞ BİRLİĞİ SAĞLANMALI
2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşılabilmesi
için ortak bir standart benimsenmesi gerektiğini söyleyen uzmanlar, bu
doğrultuda üretim sürecindeki sistematik bilgilerin raporlanması ve üretim
sürecinin sürdürülebilirliğinin global ölçekte değerlendirilebilmesinin şart
olduğunu belirtti. Hedeflere ulaşma aşamasında şirketlere büyük rol düştüğünün
altını çizen uzmanlar, gıda şirketlerinin gezegen üzerindeki çevresel
etkilerini azaltmak ve tüketiciyi bilinçlendirmek için iş birliği içinde
hareket etmeleri, pazarda ürünleriyle rekabet etmeye başlamadan önce gerekli anlaşmaları
yürürlüğe sokmaları gerektiğini söyledi.
Çalıştay ve sunulan rapor hakkında daha fazla ayrıntı
için www.barillacfn.com adresini ziyaret edebilirsiniz.