Haber: ASLI AKIŞ
Açılışa, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Bolu
Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, AK Parti Bolu
İl Başkanı Nurettin Doğanay, AK Parti ile CHP Belediye ve İl Genel Meclisi
üyeleri, TSO Başkanı Türker Ateş, Eski Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz
ile çok sayıda bürokrat ve davetli katıldı.
Program Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının
okunması ile başladı. Ardından protokol konuşmaları ile devam etti. İlk olarak
konuşma yapan Bolu Ziraat Odası Başkanı Hakkı Fidan yapılan tesis ile Bolu’ya
alternatif ürün kazandıracaklarını söyledi.
“1 MİLYON MALİYETLE
TESİSİ KURDUK”
Tesisin yapımında emeği geçenlere teşekkür eden Bolu Ziraat
Odası Başkanı Hakkı Fidan;“2015 yılından bugüne kadar yaptığımız hizmetleri,
bugün açılışını yaptığımız “dane mısır kurutma tesisi” ile taçlandırıyoruz. Bu
tesisi Doğu Marmara Kalkınma Ajansının desteği ile ve yaklaşık 1 milyon
maliyetle tamamlamış bulunmaktayız. Danelik mısır denemelerine 2015 yılında 6
dekar ile başlanmış olup, bu rakam 2019 yılında 3 bin 200 dekara ulaşmıştır.
Danelik mısır ekimleri yoğunlukla; Örencik, Okçular, Yazıören, Köprücüler ve
Ilıcakınık köylerinde yapılmaktadır. Bu tesis Bolu çiftçimize saatte 20 ton
kapasite ile hizmet verecektir. Bu tesis ile hem bolu tarımının hem de Bolu’ya
alternatif bir ürün kazandıracağız.” şeklinde konuştu.
“BOLU İÇİN ÖNEMLİ BİR
KAZANIM OLDU”
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, “benim çok önem verdiğim
bir tesisin açılışında birlikteyiz” diyerek sözlerine başladı. Özcan; “Bolu’nun
tarımsal anlamda gelişimini hep konuşuyoruz. Sınırlı sayıda tarıma müsait
toprağımızın olduğunu sayın müdürümüz ifade etti. O yüzden bu topraklarımızı
çok dikkatli kullanmamız gerekiyor. Böyle bir tesisi gerçekleştirmek Ziraat
Odası Başkanımızın hayaliydi. Bu hayalini gerçekleştirdiği için de kendisini
kutluyorum. Bolu için önemli bir kazanım oldu. Tavukçuluk sektörüne büyük katkı
sağlayacağını hepimiz biliyoruz. Bolu’da mısır üretiminin artmasına doğrudan
bir tesiri var. Mısır üretimi, 6 dekardan 3 bin 200 dekara çıkmış, büyük bir
oran.
“İZA BOLU’NUN ÖNEMLİ
MARKALARINDAN OLACAK”
İnşallah önümüzdeki süreçte biz de belediye olarak tarım
konusunda kendimizi geliştirmeye çalışacağız. Benden önce başlatılmış bir Iza
projesi var. Biz bunu genişleterek ve yaygınlaştırarak devam etmeye kararlıyız.
Nasıl Siyez Kastamonu ile birlikte anılıyorsa, İza’da Bolu’nun önemli
markalarından biri olarak inşallah yoluna devam edecek.
“KURUTULMUŞ MEYVEYE
ÖNCÜLÜK EDECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıllarda, Türkiye’de, dondurulmuş meyveye bir
talep vardı ama sonraki süreçte bu değişti. Şimdi ise kurutulmuş meyveye bir
talep var. Biz de belediye olarak kurutulmuş meyveye öncülük yapabilmek için
bir çalışma içerisindeyiz. İnşallah bunu sağlarsak, Bolu’muza önemli bir katkı
vermiş oluruz diye düşünüyorum.
“BOLU’YA OLAN
KATKILARININ SÜRECEĞİNDEN EMİNİM”
Bu vesile ile bugün Bolu’da olan, benim kadim dostum,
değerli Bakan Yardımcımız sizlerin huzurunda hoş geldiniz demek istiyorum.
Bolu’ya olan katkılarının artarak süreceğinden emin olduğumu da sizlerle
paylaşmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
“TARIMDA GELİŞMEMİZ
İÇİN YATIRIMCILARA İHTİYACIMIZ VAR”
Başkan Özcan’ın ardından konuşmasını yapan Tarım ve Orman
Bakan Yardımcısı Fatih Metin, artık fetihlerin coğrafyalarda değil, zihinlerde,
bilimde, teknolojide yeni tekniklerle yapıldığını belirterek; “Bu yüzden
Bakanlığımız yeni bir tekniğin çiftçilerimize kazandırılması için demonstrasyon
dediğimiz tanıtım uygulamaları yapıyor. Yeni teknikleri teşvik etmek için
destekler veriyor. Ancak bunun yapılması için de şartlardan en önemlisi önder
çiftçiler. Artık fetihler coğrafyalarda yapılmıyor. Zihinlerde, bilimde,
teknolojide yeni tekniklerle yapılıyor. Tarımda gelişmemiz için akıncı ruhlu,
önder çiftçiler, girişimciler ve yatırımcılara ihtiyacımız var” diye konuştu.
Metin, bazı yatırım rakamlarının çok büyük ya da küçük
olmasının önemli olmadığını dile getirerek, önemli olan konunun bu yatırımların
arkasından gelecek yatırımlarla üretimlere vesile olması gerektiğini vurguladı.
“DESTEKLERİMİZ DEVAM EDECEK”
Metin, Bakanlık olarak mısır üretimine önem verdiklerini
altını çizerek; “Desteklerimiz artarak devam edecek. 2002 yılında Türkiye 2
milyon ton dane mısır üretirken 2019 yılında bu rakam 6 milyon ton civarında
gerçekleşecek olup üretimin yaklaşık 3 kat arttığını görüyoruz. Dekara ortalama
verim 400 kilogram ile 980 kilogram arasında değişiyor. Tüm bu artışlara rağmen
hala yem maddesi olarak ciddi açığımız bulunuyor. Bu açığı kapatmak için
inşallah üreticimiz ve çiftçimizle beraber Bakanlık olarak var gücümüzle
çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
“DANE MISIR
ÜRETİMİMİZİ ARTTIRMAMIZ GEREK”
Ülkede protein tüketiminin arttırılması gerektiğine de
dikkat çeken Metin, “Çocuklarımıza daha fazla süt, daha fazla et
tükettirmeliyiz. Bu bağlamda özellikle kişi başına kanatlı et tüketimimiz 2002
yılından itibaren yaklaşık 3 kat artmıştır. Bu artışta Bolu’muzun çok önemli
katkısı bulunmaktadır. Her ne kadar kanatlı et üretiminde Bolu ilk sırayı alsa
da bunu destekleyecek yem maddesi üretimi konusunda arzu edilen noktada
değiliz. Başlıca yem ham maddesi olan dane mısır üretimimizi arttırmamız gerek”
şeklinde konuştu.
“TARIM VE HAYVANCILIK
VAZGEÇİLMEZ BİR SEKTÖRDÜR”
Son konuşmayı Bolu Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan yaptı.
Atılkan; “Bu tesisin, Bolu tarım ve hayvancılığını daha iyi noktalara
taşıyacağı inancıyla Bolu’ya ve çiftçilerimize hayırlı olmasını temenni
ediyorum. Tarım ve hayvancılık, vatandaşlarımızın beslenmesinin sağlanması,
milli gelire ve istihdama olan katkısı, sanayi sektörüne ciddi anlamda ham
madde temin etmesi, ihracata olan pozitif katkısı gibi sebeplerle vazgeçilmez
bir sektördür. Dünyada gelişmiş bütün ülkeler, tarım ve hayvancılığı özel
olarak desteklemektedir. Bolu’da da tarım ve hayvancılık, benim kanaatim
olarak; Bolu ekonomisinin %30-%40’ını oluşturmaktadır diye düşünüyorum.
“ÜLKE OLARAK MISIR,
SOYA, ARPA KONUSUNDA YETER DURUMDA DEĞİLİZ”
Hayvancılık sektöründe ülkemizde en önemli sorun; girdi
maliyetleri. Girdi maliyetlerinde en önemli payı, yem oluşturmaktadır. Kaba yem
konusunda çözüm kısmen kat edildi ancak kesif yem üretiminde kullanılan mısır,
soya, arpa konusunda ülke olarak henüz kendi kendimize yeter durumda değiliz.
Sürdürülebilir bir hayvancılık politikası bakımından çiftçilerimize kaliteli ve
ucuz yem temini, önem arz etmektedir diye düşünüyorum. Ülkemizde her geçen gün
bu girdileri üretebileceğimiz tarımsal sulama yapılan alanlar artmaktadır.
Özellikle Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’müzün bu konudaki çok önemli
yatırımları olduğunu biliyorum. Önümüzdeki yıllarda devam eden ve proje
aşamasında olan sulamalar devreye girdiğinde ülke olarak kesif yem üretiminde
kullanılan özellikle mısır ve soyada olan açığımızı kapatacağımızı düşünüyorum.
Sadece araziyi sulu tarıma açmak yetmiyor. Aynı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi
şuan bakanlığımızın yem bitkilerinde olan desteğinin de artarak devam etmesi
gerekiyor. Aksi halde, ülke olarak kırmızı ette ithalat yapmaya devam etmek
zorunda kalacağız.
“BOLU TARIM VE
HAYVANCILIKTA ÖNEMLİ NOKTALARA GELECEK”
Ziraat Odası’nın Bolu’da böyle bir tesisi hayata geçirmiş
olmasını önemli görüyorum. Tane mısır üretimden 3000 dekar rakamı Bolu için çok
düşük bir rakam. Bu rakamın en az 30.000 dekarlara çıkarılması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü bu ürüne, Bolu’daki beyaz et üretimi sebebiyle ihtiyaç duyuluyor. Sayın
Bakan Yardımcımızın da Bolu için bir şans olduğunu düşünüyorum. İnşallah,
Devlet Su İşleri’nin ilimize devam eden yatırımları bir an evvel devreye
girecek. Bolu’nun tarım ve hayvancılıkta, Türkiye’de çok önemli noktalara
geleceği inancıyla bu yatırımın hayırlı olmasını temenni ediyorum.” ifadelerini
kullandı.
Konuşmaların ardından, tesisin kurulmasında destek verenlere
plaket takdim edildi. Plaket takdimin ardından Dane Mısır Kurutma tesisi kurdele
kesilerek hizmete açıldı.