Ak
Piliç yönetim kurulu başkanı Mustafa Aksoy,
“Tümüne aynı teklifi götürdük 3-4 kişi dışında müracaat olmadı bile.
Başvuranların ikisi yakında iş başı yapacak diğer kişiler evrak hazırlıyorlar.”
dedi ve ekledi;
“Tanju Özcan bir
Belediye Başkanın yapması gerekenini yapıyor”
“Bu
hırs yarışından kişilerin mağdur olmaması için Belediyeye gittim arkadaşlarla
konuştum. Fakat 3-4 tane haricinde başvuru olmadı bize. Belediye’ye girdiğinde
yatıp para alma düşüncesi olan insanlar ve de çalışabilecek nitelikte olan
insanlar değiller. Tümüne aynı teklifi götürdük 3-4 kişi dışında müracaat
olmadı bile. Başvuranların ikisi yakında iş başı yapacak diğer kişiler evrak
hazırlıyorlar. Gelene kapılarımız açık. Önceliğimiz Belediye tarafından mağdur
edilmiş insanlar. Tanju Özcan bir Belediye Başkanın yapması gerekenini yapıyor.
Bu elemenin olması gerekiyordu. Belediye’nin daha dinamik daha başarılı
hizmetler veren bir yapıya bürünsün diye. Yattığı yerden para kazanmak veya
zaten başka bir işte çalışacak becerisi olmayan kişiler. Ne alırlarsa onlar
için kar. Burada gelecek Belediye Başkanı rahatsız olsun huzursuz olsun diye
yapılan bir davranıştı.”
“Tanju Özcan’ın
hiçbir suçu günahı yok fazlasıyla üzülüyor”
97
kişiyi işe aldığını Tanju Bey Belediye Başkanı olduktan sonra bizler de
öğrendik. Bu 97 kişinin çoğunun niteliksiz eleman olduğu, 50 yaşının üstünde
Belediyeye alınmaması gereken elemanlar olduğunu gördüm. Eğer muhtaç durumları
varsa devletin muhtaçlar farklı kurumları var onlardan destek görmesi
gerekiyor. Tanju Özcan’ın hiçbir suçu günahı yok fazlasıyla üzülüyor. Ama
yapabilecek bir şeyi yok. Şartı öyle kötü hale getirmişler ki. Yarın o şirkette
çalışanlar da maaşlarını alamaz hale gelmemesi için Tanju Özcan’ın yapması
gereken buydu. Onun böyle olacağını önceki Başkan bu işçileri alırken biliyordu
zaten. Bolu’ya zarar vermek için, seçilen Bolu Belediye Başkanına zarar vermek
için kasıtlı yaptığını düşünüyorum. Bizim işetmemiz özel sektör. Çalışabilecek
herkesi alabiliriz yeter ki bizim kriterlerimize uygun olsun. Çok üzgün
görmedim onları. Bir arkadaşımızın kötü bir teşebbüsü haricinde. Ne zaman
isterlerse başvurabilirler. Öncelikle onları tercih ederiz. Yeter ki
kriterlerimize uygun olsunlar. Yeter ki çalışmak istekleri olsun. Bizim işimiz
kolay değil bir fiil bedenen çalışması gerekiyor.
Son
yıllarda Belediye Denetleme Kurulu üyesi olmama rağmen bizi ısrarla Tabiatın
Kalbi Bolu şirketini “orası tüzel kişiliktir söylemiyle” denetlemeye
sokmadılar. Tüzel kişilik farklı bir işletme evet ama orasının sahibi Belediye
ve biz Belediye ile ilgili her şeyi denetleyebilmeliyiz. Ama denetlemeye izin
verilmedi ve basına yansıtılmadı. Çevreden duyduğumuz kadarıyla Tabiatın Kalbi
Bolu elemanların bütün giderleri, yaptığı bütün işlerin finansörü belediye.
Tabiatın Kalbi Bolu’nun paraya ihtiyacı olduğunda meclisten çıkan bir kararla o
şirkete belediye bütçesinden para aktarılabiliyor fakat denetlenemiyor. Burada
anlaşılması zor bir durum var. Demek ki Belediyelerin şeffaf olmadığı, halkın
hoşuna gitmeyecek tüm işleri bu şirketler kanalıyla yapıyorlar. Adam kayırma oy
odaklı işveren iş verme işi daha çok oluyor. Bolu Belediyesi bütün
söylemlerinde biz işçiliği azalttık diyor ama İşçiliği azaltmıyor işçiliği
taşeronlar vasıtasıyla firmalara veriyorlar. 2018’in 4. Ayına kadar farklı
firmalar vardı. Nisan ayından sonra tek firma Tabiatın Kalbi Bolu oldu. Bütün
birimlerde çalışanlar Tabiatın Kalbi Bolu şirketinin elemanları. Dolayısıyla
oranın da denetlemesi meclis üyelerinin dışında olduğu için, bizler burada ki
olayları kamuoyuna duyuramadık.” dedi.