HABER: Aslı Akış
Programa, Bolu Vali Yardımcısı Çağlayan Kaya, Bolu
Belediye Başkan Yardımcısı Emine Davarcıoğlu, BAİBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Erol Ayaz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ural, Bolu İl Sağlık Müdürlüğü
Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Süleyman Özsarı, İzzet Baysal Eğitim
ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Muhammet Güzel Kurtoğlu, Bolu
Belediye Başkan adayı Fatih Metin, akademisyenler, daire müdürleri ve
öğrenciler katıldı.
BAİBÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Bolu İl Sağlık Müdürlüğü
tarafından “14 Mart Tıp Bayramı” nedeniyle program yapıldı. Saygı Duruşu ve
İstiklal Marşı ile başlayan programda ilk olarak slayt sunumu yapıldı. Sunumun
ardından Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ural konuşmasını yaptı.
“FARKINDALIĞIN
ARTMASI AMACIYLA ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLMEKTEDİR”
Prof. Dr. Ahmet Ural, konuşmasına Hipokrat’tan alınan bir
sözle başlayarak; “Tıp bir sanattır ve insanlık sevgisinin ondan kopamadığı bir
sanattır.”14 Tıp Bayramı sadece bir meslek gurubunun iç kutlaması değil aslında
yurt, vatanseverliğin, özgürlüğe olan
tutkunun yansıması olarak kutlanıyor. Bu süreç 1827’de ülkemizde ilk modern tıp
eğitimi kurumlarının yapılandırılması ile başladı. 14 Mart 1919’da resmen tıp
bayramı olarak kutlanır hale geldi. Hekimler bu süreçte ülkenin sağlık
sorunlarını, çözüm yollarını ve bu konudaki önerileri dile getirip özlük
haklarına dikkat çekmek bu konuda farkındalığın artması amacıyla çalışmalar
yürütmektedir” ifadelerini kullandı.
“BU MESLEĞİN ÇOK
YÜCE OLDUĞUNU UNUTMAYIN”
İzzet Baysal Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Dr. Nejat
Eratalar ise kendisinin de bir doktor olduğunu ifade ederek; “Sevgili
meslektaşlarım önünüzde uzun engeller var ama çok tatlı bir meslek seçtiniz. Dünyanın
en fedakârca yapılan yerine getirilen bir meslektir. Hepinize başarılar
diliyorum. Bu mesleğin çok yüce olduğunu unutmayın lütfen. Haz duyarak, zevk
alarak yapacağınız bir meslek ki; diğer yan faktörleri unutun. Bu size çok
güzellikler sunacaktır” dedi.
“TIBBA KABİLİYETİ
OLAN ÖZEL MİLLETLERDEN BİRİYİZ”
İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi
Prof. Dr. Muhammet Güzel Kurtoğlu sözlerine 14 Mart Tıp Bayramını kutlayarak
başladı. Kurtoğlu; “Biz, millet olarak tıbba kabiliyeti olan özel milletlerden
biriyiz. Peygamberimiz, aynı zamanda bir tıpçıydı. Lokman Hekim kültürü, çok
eskilere dayanan bir kültürdür. İbn-i Sina, tıpta çok bir büyük simadır.
Yaptığı çalışmalar zooloji, jeoloji, ruh bilimi, mantık, doğa bilimi ve tıp
konusunda yaptığı çalışmaların sonucu olarak, batılılar kendisine ‘hekimlerin
hükümdarı’ ismini vermiştir. Bizim tarihimizde, tıp çok önemlidir. Onun içindir
ki, şuanda bile çok başarılı hekimlerimiz var ve dünyanın birçok ülkesinde
sayısız hizmetler vermektedir. İlk olarak Tıp Bayramı kutlamaları, 14 Mart
1919’da, vatanımız emperyalistlerin işgali altında iken İstanbul’da 3. sınıfta
okuyan Hikmet Boran ve arkadaşlarının önderliğinde tıbbiyeliler, emperyalist
işgali protesto etmek için toplanmış ve devrin ünlü doktorları da buna destek
vererek bir direniş başlatmışlardır. Böylece, bu tarihten itibaren Tıp Bayramı,
tıp mesleği mensuplarının ‘yurt savunma hareketi’ olarak başlamıştır.
Dolayısıyla bizler, her 14 Mart kutlamalarında ülkenin birlik ve beraberliğine
de katkı ve vurgu yapmak zorundayız” diye konuştu.
“AMACIMIZ EN İYİ
SAĞLIK HİZMETİ SUNMAKTIR”
Bolu İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı
Uzm. Dr. Süleyman Özsarı, hayatının temeline insanı koyarak hizmet everen
meslektaşlarının gününü kutlayarak; “Hekimlik
bildiğiniz gibi tarihi çok eskilere dayanan, temelinde insan sevgisi ve bilgi
ile yoğrulmuş kutsal bir meslek. Geçmişten günümüze çok önemli aşamalara
kaydeden ve kaydetmeye devam eden her geçen gün yeniliklerle gelişmelerle
insanlara daha iyi hizmet verebilmek, dertlerine derman olabilmek için yönü hep
ileriye doğru olan bir meslek. Bir hekim için insan sıkıntısı ya da hastalığı
çözüme kavuşturulunca koskoca bir dünya, her hastalık savaşılıp da kazanılan
bir savaş, hastanın rahatlamasını, ailenin mutluluğunu duaların gücünü
paylaşmak demek. İşte bu yüzden hekimlerimiz gerek koruyucu gerekse tedavi
edici sağlık hizmetlerinde verilen hizmetlerin can damarını oluştururlar.
Ülkemizin her köşesinde vazifelerini özveriyle gerçekleştirirler. Amaçları
sadece insanlara en iyi sağlık hizmetini sunmaktır. Hayatının temeline insanı
koyarak hizmet veren tüm meslektaşlarımın bayramını kutlar bu kutsal meslek
hayatlarında başarılar dilerim” şeklinde konuştu.
“İYİ YETİŞMİŞ
HEKİMLERİMİZİN SAYISI ARTMAKTA”
BAİBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erol Ayaz, Ülkemizde
çok iyi yetişmiş, üst düzeyde donanımlı, yeniliklere açık ve ileri
teknolojileri uygulayabilen hekimlerimizin sayısının giderek artmakta olduğunun
altını çizerek; “Üniversite hastanelerimizin birçoğunda yapılabilen her türlü
organ nakli ve üst düzey ameliyatların yanı sıra, verilen nitelikli sağlık
hizmeti, yurt dışına giden hasta sayısını da azaltmıştır. Üniversitelerde
yetişmiş öğretim üyelerimizin ve sağlık elemanlarının sayısı arttıkça, yeni
gelişen teknolojik olanaklara kavuştukça, araştırmaya yönelik altyapı ve
çalışmalara gereken önem verildikçe, ülkemizden dışarıya giden hasta sayısı
daha da azalacak ve sağlık alanında ülkemiz, bölgemizde yıldızlaşmaya devam
edecektir. Sağlık Bakanlığımızın istatistik verilerine göre; Hekime müracaat
sayısı 2015 yılında yaklaşık 660 milyon iken, 2016 yılında 686 milyona ulaşmış
ve bu başvuruların %69’luk kısmı ikinci
ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yapılırken, %31’lik kısmı birinci
basamak sağlık hizmeti veren kurumlara yapılmıştır. Aile Hekimliği birimi, Aile
Sağlığı Merkezi, Toplum Sağlığı Merkezi ve KETEM sayıları 2016 yılına göre,
2017 yılında artış göstermiş, ayrıca 112 acil sayısı da artmıştır” ifadelerini
kullandı.
Program Fakülte hocaları tarafından Tıp Fakültesi’nde
okuyan öğrencilere beyaz önlük giyme töreni ile sona erdi.
